“Kalem kılıçtan keskindir” sözü eski bir atasözü olmasının yanı sıra içerisinde ilginç de bir aforizma barındırır
Şimdi sizleri fazla sıkmadan bu sözün gerçekliğini Eflatun felsefesi üzerinden anlatmaya çalışıp sonra da günümüze gelip bu sözü güncel örneklerle çeşitlendirip farklı bir önermeye bağlayacağım.
Eflatun’a göre; demokrasi eğitimli toplumların yönetim tarzıdır, aksi durumda cehalet ile yönetilen demokratik toplumlarda kötü olanlar her zaman egemen olurlar. Bu yüzden Eflatun açısından demokrasi; cahillerin de toplumu hatalı yönetme hakkını kazanması anlamına geliyordu. Siyasette gelişen olayların gözlemlendiği ikinci büyük sorun da kendi çıkarları peşinde koşanların devleti kendi çıkarları için yönlendirmeleridir. Kendi çıkarları peşinde koşanlar yüzünden her şehir devleti zengin ve fakir, köle ve efendi, yönetilen ve yönetenler olarak adeta bölünmüştü. Bu bölünme toplumu farklı kutuplara itmiş, toplumda ikilik yaratmış ve neticesinde KILIÇ HAKİMİ BİR ZÜMRE YARATMIŞTIR tarih boyunca.
O zaman KILIÇ’a karşı bir denge unsuruna ihtiyaç duyulacaktır ve hangi taraf baskın gelirse toplum o unsurun prensipleri çerçevesinde yaşamaya mecbur kalacaktır
Eflatun KILIÇ’a karşı da bir güç unsuru tanımlamıştır Bu tanımlamayı kısaca; insanın erdem ve mutluluğa erişebilmesi de sosyal yaşamda mümkün olabilir, yani birey devlette kendini gerçekleştirebilir. Aynı zamanda devletin mutlu ve erdemi olabilmesi için de toplumda yaşayan bireylerin iyi eğitilmesi ve eğitimlerin sağlanması hususunda devletin tüm gereklilikleri yerine getirmesi şarttır. Devlet eğitimin koşullarını sağladığında toplumda bilgelik artacak, bilgelik artıkça da insanlar daha ahlaklı ve mutlu olabileceklerdir. Bu eğitim sayesinde toplumda yaşayan bireyler ‘iyi olma’ yolunda büyük bir adım atmış olacak şeklinde özetlemiştir
Eflatun’a çok yakın düşüncelere sahip bir islam düşünürü olan Farabi de; insanın akıl sahibi olması ve rasyonel olarak eylemde bulunabilmesi için, onun erdemli bir takım tutum ve davranışlara sahip olması gerektiğini ifade eder Diğer bir tabirle Farabi’nin anlayışı çerçevesinde en üstün devlet; bir den fazla kültürden gelen toplulukların dayanışma ve ahlaki kurallar çerçevesinde yaşayabildiği ortamda doğar
Başa dönersek, her iki filozof da ideal devleti ; eğitim, ahlak ve dayanışma temele almış bit toplumun varlığına yani KALEM’e dayandırmışlardır
Yeterince felsefe konuştuyask şimdi gelelim gerçeklere Peki teoride anlatıldığı gibi gerçek hayatta da “KALEM KILIÇTAN KESKİN Mİ”
İkinci Dünya Savaşı sonrası paradigma değiştirerek dünya hakimiyetine aday olan ABD’nin günümüze kadar yaşadıkları ve yaşatıkları sanırım bunun en iyi örneği olacaktır
İkinci Dünya Savaşıa kadar devletlerin yürüttüğü ekonomik faaliyetlerin yerini sonraki dönemde çok uluslu şirketler aldı fakat bu şirketlerin de çıkarlarının korunması gerekiyordu İşte tam da bu noktada devreye bu şirketlerin bayrak devletleri olan ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler girdi İkinci Dünya Savaşında çok acı bir ders almışlardı, savaş kendi sınırları içerisinde cereyan edince etkisi telafisi çok zor noktalara ulaşıyordu O zaman hem savaşmayı önleyecek hem de bünyelerinde büyüyen ülkelere ekonomik, teknolojik veya siyasi imtiyazlar sağlayabilecek yapılara ihtiyaç duyulacaktı
İşte o yapı BM, NATO, AB gibi tuzu kuruların bir araya gelerek daha da güçlenmeleri ve dolayısıyla da bünyelerinde bulunan şirketlerin çıkarlarını daha rahat korumalarını sağladı Daha da önemlisi bunu KILIÇ kullanarak yapmatan hiç çekinmedi ve çıkarları doğrultusunda HARD POWER olarak adlandırılan kaba kuvveti kullanmaktan geri durmadı
Tamam KILIÇ ortaya çıktı da KALEM bu hikayenin neresinde derseniz, şimdi de o noktaya geleyim kısaca;
Çin 1956’da Mao Zedung döneminde başlattığı Afrika’da siyasi ve ekonomik varlığını oluşturma çalışmaları 2000 yılında kurulan Çin-Afrika Forumu ile hız kazanmıştır ABD’nin Afrika coğrafyasında dabeler ve terör (HARD POWER) yaratmaya çalıştığı düzensizlikten beslenen düzen, Çin’in ekonomik ve kültürel desteği (SOFT POWER) karşısında her geçen gün etkisiz kalmış ve Afrika coğrafyası yavaş yavaş da olsa Çin ve Rusya hegomonyası altına girmeye başlamıştır
Özellikle enerji çeşitliliği, ucuz iş gücü ve kurulum maliyeti, hammadde ve pazara yakınlığı göz önüne alındığında, başta Nijerya olmak üzere önümüzdeki dönemde ciddi bir üretim üssüne dönüşeceği öngörülen Afrika kıtasında en çok merak edilen konu hangi kutbun üstün geleceğidir
İşte tam bu noktada klasik soru akıllara geliyor bu çatışmadan KILIÇ (HARD POWER) mı yoksa KALEM (SOFT POWER ) mı üstün gelecek ve biz gögsümüzü gere gere
KALEM KILIÇTAN KESKİNDİR diyebilecek miyiz?
Yorumlar kapalı.