featured
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Türk Kontesler Fena Çarpıyor

Türk Kontesler Fena Çarpıyor

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yabancı bir saadet zincirinden uyarlanarak ‘Smart Trade Coin’ sistemiyle toplam 1 milyar dolar vurgun yapan Çiğdem Karaca, akıllara daha önce çeşitli dolandırıcılık yöntemleri ile vurgun yapan kadınları getirdi.

Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Ankara merkezli 21 ilde ‘Smart Trade Coin’ adlı sözde kripto varlık alım/satım platformu üzerinden dolandırıcılık yaptığı belirlenen organize suç örgütüne operasyon düzenlendi. Yüksek kazanç vaadiyle uluslararası saadet zinciri oluşturduğu tespit edilen şebekenin bu yöntemle 1 milyar dolarlık vurgun gerçekleştirildiği belirlendi.

AKILLARI ESKİ ‘KONTES’LER GELDİ

Son olarak Karaca’nın yaptığı vurgun, akıllara daha önceden insanları çeşitli yöntemlerle dolandıran Türk kadınları getirdi.

TÜRK KIZI YASEMİN

Loomis isimli şirkette çalışan Yasemin Gündoğan, 2021 yılında ülkedeki uzun bir bayram tatili öncesindeki Cuma günü banknotları belirlenen kasalara doldurmak yerine sekiz milyon euroyu güvenlik poşetlerine doldurdu ve normalde atıklar için kullanılan bir konteynere atmıştı. Kamuflaj için konteynere daha fazla da çöp atan Yasemin daha sonra bunu dışarı çıkardı ve parayı Berlin’de kiraladığı çalıntı plakalı siyah bir minivana yükleyerek ortadan kaybolmuştu. Geçen 3 yıl içinde suç ortakları yakalanıp yargı önüne çıkarılan Yasemin Gündoğan’ın Türkiye’de keyifli zaman geçirdiğine dair görüntüler Alman medyasına yansımıştı.

‘TÜRBÜLANS’ VURGUNU: 20 MİLYON

Herkese başarılı bir bilim insanı olduğu yönünde kendisini pazarlayan Çiğdem İ. geliştirdiği ve “CAFA CHIP” adını verdiği bir yazılımla uçakları türbülanstan önleyen bir çip yaptığını öne sürdü. Bu yazılım sayesinde uçak türbülansa girmeden önce pilota uyarı verip uçağı en güvenli yeni rotaya geçmesi sağlanacaktı.

Uçaklarda türbülansı önleyen çip icat ettiğini öne süren Çiğdem İ., yatırım yapana yüzde 30 kar payı vaadinde bulundu. Onlarca kişiden 20 milyon lira toplayarak vurgun yaptı. İddialara göre, fizik mezunu olan Çiğdem İ.’de kendisini tıpkı 9 milyar dolarlık şirketi bulunan Holmes gibi alanında çığır açacak bir buluş yapmış gibi gösterdi. Yaklaşık 5 ay önce kendisini, arkadaş çevresine ve akrabalarına fizik mühendisi olarak tanıtan Çiğdem İ. Marmara Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştığını iddia etti.

DENİZBANK VURGUNU: SEÇİL ERZAN

Seçil Erzan’ın Florya’da görev yaptığı dönemde, Galatasaray Futbol Kulübü’ne ait Metin Oktay Tesisleri’nin Florya’da olması nedeniyle Galatasaraylı sporcularla yakın ilişki kurduğu anlaşılıyor. Aktarıma göre Erzan, 2011’de borsada büyük zararlar yaşadı ve bunu kapatmak için tanıdıklarından yatırım vaadiyle para almaya başladı. İfadelerinde 2021 yılından itibaren çıkmaza girdiğini, 2023’te ise olayların ters gittiğini aktarıyor Erzan.

Bunun üzerine Erzan, bazı kişilerden, onlara “bankada gizli bir fon bulunduğunu, yüksek getiri getirdiğini, Galatasaray eski teknik direktörü Fatih Terim ve Denizbank CEO’su Hakan Ateş’in de bu fonun içinde olduğunu” belirterek yüksek miktarlarda para almaya başladığını söylüyor. Ancak iddianameye göre gerçekte böyle bir fon yoktu. Beyanına göre Erzan birinin borcunu başka birinden aldığı parayla kapatma üzerinden çalışan “bir sistem” kurdu. İddiaya göre paralar, bazıları banka içinde bazıları banka dışında olmak üzere, çantalar içinde elden teslim ediliyordu. Belge isteyenlere ise hazırladığı, bazılarının üzerinde Denizbank kaşesi ve ıslak imzasının da bulunduğu belgeler sunduğu öne sürülüyor.

Erzan ifadesinde, kurduğu “sistemi” şu cümlelerle özetliyor:

“Fon vaat ettiğim insanlara yüksek getirisi olan bir fon olduğunu, Hakan Ateş, Fatih Terim gibi insanların bu fona yatırım yaptıklarını, bu fonun 30-45 günlük vadeleri olduğunu, vade bitiminde yüzde 20, yüze 30, yüzde 40’lara varan paralar kazanılacağını vaat ettim. Öyle sıkışmıştım ki çok fazla faiz parası dağıttığım için insanlardan fon vaadi ile para alıp benden istedikleri fazla faizleri ödemeye çalıştım.”

Futbol dünyasından ünlü isimlerin de aralarında bulunduğu toplam 18 kişiyi 25 milyon 770 bin dolar ve 7 milyon 384 TL dolandırdığı gerekçesiyle 226 yıl hapsi isteniyor.

SEÇİLBANK’TAN ÖNCE FİLİZBANK

Bankacı Seçil Erzan davasının bir benzeri de 30 yıl önce, Emlak Bank’ın İzmir Karşıyaka şubesinde yaşandı. Şube Müdür Yardımcısı Hikmet Filiz Babalar, bankada özel bir hesap oluşturduğunu iddia ederek, özel müşterilerine yüksek faiz verdiğini söyledi. Babalar, zenginleri değil, emekli ve dulları çarptı. 95 kişiden 25 milyar TL toplayıp Almanya’ya kaçtı. Babalar’a, eşi ve oğluna, dört müdüre, üç veznedara, üç memura Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

DİLAN POLAT VE ENGİN POLAT

Dilan ve Engin Polat’ın da arasında olduğu 12 kişi çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklandı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat’ın da aralarında olduğu şüphelilerle ilgili, “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet” suçlarından başlatılan soruşturma devam ediyor.

Savcılık tutuklama talebiyle hazırladığı sevk yazısında, şüpheli Ahmet Gün’ün kendine ait tasfiye halindeki 5 şirketten Dilan Polat’a ait firmaya bir mal alış ve satışı olmadan para gönderdiğine yer verdi. 150, 98, 29 ve 25 milyon liralık sahte fatura düzenlediği belirtildi.

BAHAR VE NİHAL CANDAN KARDEŞLERDEN ONLARCA MİLYON LİRALIK VURGUN

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” suçlaması yöneltilen Bahar ve Nihal Candan (Gülnihal Çiçek) kardeşlerin de arasında bulunduğu 22 şüpheliyle ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Savcılık, 22 şüphelinin bulunduğu iddianameyi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Savcılık, Bahar Candan’ın “Suç örgütüne üye olma ve örgüt faaliyeti kapsamında kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık” suçundan 2 kez olmak üzere 14 yıldan 44 yıla kadar cezalandırılmasını isterken, geçtiğimiz ay serbest bırakılan Nihal Candan’ın (Gülnihal Çiçek) ise aynı suçlama kapsamında 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istendi.

VURGUNUN MİKTARI 41 MİLYON 526 BİN LİRA

İddianameye göre suç örgütünün lideri ‘Kaan’ kod adlı ihraç polis memuru Onur Apaydın ve İlker Oflu’ydu. ‘Sazan sarmalı’ yöntemiyle sözde kamu kurumlarından aldıkları araçları piyasa fiyatlarından yüzde 25 indirimli bir şekilde vatandaşlara satma vaadinde bulunan çetenin, 35 farklı eylemde yaklaşık 41 milyon 526 bin lira dolandırdığı ortaya çıktı. Bahar Candan’ın örgütün gizli muhasebecisi ve kasası olduğu saptanırken, hem Bahar hem Nihal Candan’ın sosyal medyada yüksek takipçiye ulaşması ve ekran yüzü olmaları nedeniyle mağdurların şebekeye güven duymasına neden oldukları vurgulandı.

KAYNAK: ODATV

Türk Kontesler Fena Çarpıyor
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.