Borsa İstanbul, 2023 yılında ilk halka arzları çekme konusunda Londra, Frankfurt veya Milano’daki çok daha büyük borsalardan daha başarılı oldu; bu da, küresel olarak dünya piyasaları adına zayıf bir yıl geçirmesine karşın, Türkiye’nin hisse senedi işlemlerinde patlamasının da yardımıyla oldu.
Dealogic verilerine göre bu yıl 30 şirket Borsa İstanbul’daki halka arzlarda hisse satarak toplamda 1,9 milyar dolar topladı.
Anlaşmaların hacmi, İstanbul’u, Batı Avrupa ve Güney Kore’deki çok daha büyük borsaların önünde, 2023’ün en büyük 10 küresel halka arz mekanı arasına soktu.
Türkiye’nin başarısı, Romanya ve Endonezya gibi diğer gelişen ekonomilerin yanı sıra, bazı büyük batılı borsaların büyük hisse senedi anlaşmalarını çekmekte nasıl başarısız olduğunu gösteriyor. Örneğin Londra’daki halka arzlar yalnızca 967 milyon dolar toplarken, Frankfurt’takiler 1,1 milyar dolar topladı.
Türkiye, yerli yatırımcıların pazarın giderek daha etkili bir parçası haline gelmesinden faydalanıyor. Yabancı sermaye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın alışılmadık ekonomi politikalarına ilişkin endişeler nedeniyle kaçarken, yerli yatırımcılar, uzun süredir devam eden enflasyon krizinin ve değer kaybeden liranın etkilerini dengelemek için büyük getiri elde etme umuduyla hisse senetlerine yöneliyor

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’ne göre, Türkiye hisse senedi yatırımcılarının sayısı 2019’un başından bu yana dört kattan fazla artarak 5,1 milyona ulaştı. Bireysel yatırımcıların genel borsadaki mülkiyeti bu dönemde ikiye katlanarak yüzde 38’e çıktı.
Borsaya girme yarışı hisse fiyatlarının daha da yükselmesine neden oldu. FactSet verilerine göre, gösterge Bist 100 endeksi 2022’nin başından bu yana yüzde 318 artış gösterdi; ABD doları bazında yüzde 104 artış kaydetti.
Kurumsal finansal işlemlerde uzman Türk hukuk firması Turunç’un yönetici ortağı Kerem Turunç, “İşler başladıktan sonra insanlar oyuna katılıyor” dedi.
“Orta ölçekli işletmeler genel olarak aynı alanda ve benzer büyüklükteki şirketlere bakıyor ve ‘eğer bu adamlar yapabiliyorsa ben neden yapmayayım?’ diye düşünüyorlar.”

Refinitiv verilerine göre, yeni borsaya kote olan şirketler genel olarak yatırımcısına büyük kazançlar sundu. Bu çerçevede; son iki yılda borsaya kote olan şirketleri içeren Bist Halka Arz Endeksi (XHARZ) 2022 başından bu yana lira bazında yüzde 550’den fazla yükseliş gösterdi.
İstanbul Merkezli Yatırım Bankası ÜNLÜ & Co.’nun Kurumsal Hisse Satışları Başkanı Tunç Yıldırım, “Yerel ciro şu anda inanılmaz derecede yüksek ve bu da piyasadaki halka arz sayısına katkıda bulundu” dedi.
Pek çok yerel yatırımcının, yüksek enflasyonlu bir ortamda otomobil ve evlerin yanı sıra hisse senetlerini de “paralarını depolayacak önemli yerler” olarak gördüğünü ekledi.
Yöneticiler, hızla değişen mali kurallar ve düzenlemelerin son yıllarda pek çok grubun makul oranlarda banka kredilerine erişimini zorlaştırması nedeniyle hisse senedi piyasalarından fon toplama ihtimalinin de şirketlerin ilgisini çektiğini söylüyor.
Türk hisse senetleri uluslararası piyasalarda da sıkıntı yaşadı; e-ticaret sitesi Hepsiburada ve araç çağırma uygulaması Marti Technologies, Wall Street’te piyasaya çıktıktan sonra düşüş yaşadı.
Turunç, “[Türkiye’de] listeye girmek isteyen şirketlerin büyük çoğunluğu perakende odaklı, yurt içi odaklı işletmelerdir.” diye ekledi.

,
Örneğin döner ve kebap zinciri Baydöner, Borsa İstanbul’da 14 milyon dolar topladı. Temmuz ayında 101 milyon dolar toplayan Türk sanayi grubu Kale Grubu’nun kontrolündeki seramik karo üreticisi Kaleseramik’in de aralarında bulunduğu daha büyük şirketler de hisselerini halka arz etti.
Yıldırım, bu yıl birçok anlaşmanın yerel perakendecilerden çok yüksek bir katılım aldığını, çok az sayıda yabancı yatırımcının da kayıtlarda olduğunu sözlerine ekledi. Örneğin Kale, internet sitesinde yer alan bilgiye göre, sunduğu hisselerin yüzde 79’unu yerli bireysel yatırımcılara, yüzde 20’sini yerli kurumsal yatırımcılara ve yüzde 1’ini de çalışanlarına sattı.
Yerli bireysel yatırımcının artan önemi kısmen tasarımdan kaynaklanıyor: Turunç, “Düzenleyiciler bireysel yatırımcıların özsermaye piyasalarına katılmasını gerçekten istiyor” dedi.
Kendisi, “Piyasa düzenleyicisi ve Borsa İstanbul tarafından insanları özsermaye piyasaları konusunda eğitmek için uzun süredir çaba harcandığını” da sözlerine ekledi. Ayrıca kurucuların yanı sıra özel sermaye (private equity) ve risk sermayesi (venture capital) yatırımcıları arasında halka arzın çıkış için uygun bir seçenek olduğu konusunda “daha fazla farkındalık” bulunduğunu, oysa şirket hala özel durumdayken bir talip bularak para kazanmanın daha önce ana strateji olarak görüldüğünü söyledi.

Bazı sektör profesyonelleri, bireysel yatırımcıların en son halka arzlara tkatılmak için çok istekli oldukları ve acele ettiklerini belirterek , bu ilginin para kazanma umuduyla bazı düşük kaliteli şirketleri çekeceğinden endişe ettiklerini dile getirdiler.
Yıldırım, bazı grupların halka arzın, bankalar ve aracı kurumlar tarafından araştırma kapsamına alınmaması ve yatırımcı ilişkileri kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle halka açık “zombiler” haline gelme riski bulunduğunu söyledi.
Turunç’a göre Türkiye hisse senedi piyasalarındaki bir diğer önemli sorun da şirketlerin halka açık hisse tabanlarının oranının çok düşük olması ve bu durumun da yatırımcıların kurumsal yönetim üzerinde nüfuz sahibi olma kabiliyetini sınırlaması.
Turunç, “Genel olarak pazar eskisine göre daha aktif ama olması gerektiği kadar karmaşık değil” dedi. “Gelişmiş pazarlarda gördüğünüz hissedar aktivizmi burada yok.”
Yorumlar kapalı.