Işıklar, Cemaş, Uşak son zamanlarında take- over savaşları açısından BİST ülkesinde yaşayan bütün yatırımcılar tarafından merakla izlenmektedir.
Take-Over savaşları ya da şirket ele geçirme savaşları son yılların BİST hikayesi,
Kimi dostça kimi düşmanca.
Şirketleri ele geçirmek isteyenler DEREBEYLİK sistemine karşı savaşıyor.
Derebeylik sisteminin Orta çağ Avrupa’sından çıkan hali değil, Anadolu’da 17 yüzyılda vuku bulan yapısı gibi.
Derebeyine devlet demiş ki; al sana toprak, tebaanla işle, üret bunun karşılığında bana vergini ver…
17’ci yüzyılda Anadolu’da ortaya çıkan derebeylerinin, modern zaman karşılığı halka açık şirket yönetimleri.
Halka açık olma imtiyazına sahip ol, ortak al, şirketleri iyi yönet, kazan ve ortaklarınla paylaş.
Sistem’’ ruhsat’ ’sistemi,
Anadolu derebeyleri toprak imtiyazı sonucunda güç sarhoşu oluyor. Kendi başına buyruk merkezi otoriteyi hiçe sayan kendi “minnak devletini” kuruyor, bunu gören diğer derebeyleri de aynı yola giriyor. Kendilerini merkezi otoriteden büyük gören ‘’devletçikler’’ ortayaçıkınca merkezi otoritebunların ‘iktidar’’ olma heveslerini kursağında bırakıyor.
Halka açık derebeyleri de halka arz yolu ile “halka açık şirket olma” imtiyazını kazansalar da %89’unu halka arz ederek pratikte bu “imtiyazı” devretmiş oluyorlar.
Konu bu açıdan daha vahim, merkezî otorite demiş ki bu şirket senin, iznini verdim kendine ortak al. Ama izin verilen ortak artık şirket sahibi değil görünüşte azınlık (halka açık kısmın ne kadarının DEREBEYİ’nin elinde olduğunu bilemediğimizden, mevcut veriler ile analiz yapılıyor.)
“Hadi burası benim diyorsun ortağına kazandığından ver, şirketin mal varlığını büyüt, değerini arttır.”
Eyyyyyyy, ortakların kaynaklarını kullanan, kullandığı kaynakların yaratıklarını paylaşmayan derebeyleri;
Eyyyyyyy, kapalı bir sistem, rekabetçi olmayan yönetim ve şeffaf olmayan işlemler ile ortağını hiçe sayan derebeyleri,
Eyyyyyy . Devletin verdiği ruhsatla iş yapan, ruhsat karşılığı taahhüde uyması gereken ancak temettü, mali tablo, kurumsal yönetim vs yükümlülüklere uymayan derebeyleri,
Take-over savaşları artık malikaneden derebeyini çıkarma noktasında.
Uzlaşarak malikâne terkedilmiyor, malikânenin yıkılması pahasına, hasımca tavırlar içinde direnme sürüyor.
12 Ağustos kuşatmanın son günü ya malikane düşecek ya da her bakımdan üstün görünenler, malikaneyi ele geçirmek isteyenler evlerine dönecekler.
Aslında varlıkların kötü yönetildiğini, ortakların mağdur edildiğini, bütün yasal boşlukların kendi zenginliklerini artırma üzerine kurgulandığı haykırırken, merkezi otoritenin bu ‘’asayiş’’ bozukluklarına dur demesini bekliyorlar.
Merkezi otorite, toprakları kuraklaşmış, verimsiz hale getirilmiş, yetersiz ürün ile tebaasına bakmayan, yasal yükümlüklerini yerine getirmeyen, mülkiyet hakkını yitirmiş derebeylikle yönetilen bu yönetimler için gerekli düzenlemeyi yapmalı…
12 Ağustos IŞIKLAR GENEL KURULU ya şirketlerinin değer artışının başlangıç günü ya da yatırımcının değişmeyen kaderinin tescilleneceği gün.
Örnekler arttıkça piyasa zarar görmekte, halka açık şirket sahipleri de kendi beyliklerini ilan etmektedir.
İyi yönetim için yola çıkanlara karşı yasal zeminde hakkının aranması sağlanmalı,
Aslolan imtiyazlı hisse değil imtiyazlı güçlerdir.
Adil, şeffaf ve güvenilir genel kurul…
BANNER LORD taktikleri adlı bilgisayar oyununda meydan muhaberesinde sayı üstünlüğü karşı tarafta olsa bile galip gelebilirsiniz, Çevre faktörü, askeri iyi kullanma, doğru emirler verebilme vs vs…
İzleyelim, görelim
Yorumlar kapalı.