2019 yılında gölge CIA diye bilinen Stratfor kuruluşunun raporu hakkında yazı yazmıştım o dönem çok ses getirmeyi başarmıştık lakin sanki “bir kulağımızdan girdi diğer kulağımızdan çıktı” misali unutulup gidildi. Buna müteakip 2023 yılında İngiltere istihbarat örgütünün (MI6) raporu hakkında fikirlerimi yazmıştım. sanki bugünleri görüyormuşuz gibi o gün bu raporlardaki durumları sizlere yorumlamıştık. Bu raporlara göre Türkiye’de kurgulanması istenen belli olaylar vardır bunları tek tek sıralayacak olursak
- Türkiye’nin ekonomisini iflasın eşiğine getirmek
- Yabancı sermayenin Türkiye’ye sokularak bankaların üzerinde etkisini arttırarak borçlanma adı altında vatandaşa krediler vererek işin içinden çıkılamayacak pozisyona sokmak
- uluslararası kurul ve kuruluşlardan nakdi yardımları kesmek
- Türkiye’deki etnik unsurları kışkırtmak ve bir iç karışıklık çıkartmak
- Türkiye’yi üniter yapıdan federatif yapıya çevirmek
- Türkiye’ye yapılan askeri yardımları ya da modernizasyonatındaki işbirliklerini sınırlandırmak nitekim bu maddeyi F16 satışı konusunda F 35 satışında Patriotların satışında gördük
- Yunanistan’ın Ege ve Boğazlar konusunda etkinliğini arttırmak
- Akdeniz’de Türk varlığına son vermek
Gibi fikirler içerisindeler hatırlarsak bir yazımıza ne demiştik tarih tekerrürden ibarettir yıllar önce Sevr anlaşmasını bizlere dayamak isteyenler bugün tekrardan kapımızda.
Peki böyle bir şey mümkün mü sizce?
Şuan için bir kaçı plana sokulmuş gibi görünmektedir… Lakin bu konuyu başka yazımızda ele alacağız .
Gelelim Amerika’nın hemen yanı başımızda Dedeağaç’ta asgari üsler kurması, Suriye’de yer alması, Kıbrıs ve Ege’de manevraları kısacası Amerika Birleşik Devletleri tüm çevremizde olması. Bunun dışında Türkiye’ye sayısı azımsanmayacak derecede mülteci geldi 2003 yılından bugüne Irak, Afganistan, Suriye, Filistin ve bir çok ülkeden Mülteci akını oldu. 2022’de çatlak veren Ukrayna Rusya Savaşı’ndan sonra bu bölgelerden de Türkiye’ye insanlar akın akın geldi. Sizce tesadüf mü yoksa bu da oyunun bir planı mı? Bunları başka yazımızda tek tek ele alacağız .
Çok uzağa gitmeyelim ülkemiz Pandemi ile beraber ekonomik olarak büyük bir buhrana girdi, bu ekonomik buhran sonrası Türkiye daha önce ki yıllara kıyasla büyüme hızı yavaşladı aksine ekonomik verilerde ki iyileşmelerde yerini kötüleşmeye bıraktı. Peşine 06.02.2023 yılında 11 ilimizi derinden etkilen büyük bir deprem oldu. Bir çok vatandaş bu depremden etkilendi . Bir çok vatandaşımızı kaybettik. Bu depremin yaralarını sarmak için, pandemiden çıkan ülkemizin ekonomik göstergeleri iyi olmasa da, halkımız kenetlenerek dünyada eşi benzeri olmayan bir dayanışma örneği gösterdi. Yaralılarımızı başka illere tedavi amaçlı gönderdik . Kısacası büyük felaketleri atlattık. Büyük yaralar aldık. Bunun da etkilerini görüyoruz görmeye de devam edeceğiz . Ekonomik göstergeler ortada , kurgulanmak istenen oyunlar ortada. 2010 yılında NATO tatbikatında bir ülkede iç karışıklık olursa nasıl müdahale edebiliriz masada konuşurken , bu arada masada Türkiye haritasına benzer bir coğrafyada bunların konuşulması o gün sizce tesadüf mü ? Bence hayır . 15 Temmuz askeri darbe planı bu halkın birleşmesi sonucu bertaraf edilmiş olsa da bu tek sınavımız değildir . Yukarı da bahsettiğim üzere her bir gücün Türkiye üzerinde şüphesiz plan ve programları var olabilir . Üzerimize ekonomi olarak gelenler bizleri yumuşak karnımızdan vurmak istemektedirler. Piyasa da iş yapan iş insanları bilirler ki iç piyasada dinamikler durmuş durumda faizin yüksek olduğu ortamda TL nin değerlendirilmesi politikası noktasında iş çarkları yavaşlamış durumda . Bu süreci kazasız atlatmamız lazımdır. O yüzden ulusal çıkarlar neticesinde bugün belki de kapı da bir savaş söz konusu da olabilir . “Si vis pacem, para bellum” şeklindeki Roma atasözü “Barış istiyorsan savaşa hazır ol” sözünde olduğu gibi her daim teyakkuz da olmak da fayda vardır . O yüzden ekonomik göstergelerin ivedilikle iyileştirilmiş olmamız, halkın ekonomik refahın arttırması elzemdir . Gelişmeleri hep beraber göreceğiz izleyeceğiz .
Kalın sağlıcakla…
Yorumlar kapalı.