featured
  1. Haberler
  2. Borsa
  3. Borsa İstanbul’un En Büyük Sorunu “Yoğunlaşma Riski”

Borsa İstanbul’un En Büyük Sorunu “Yoğunlaşma Riski”

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aralık 2021’de 1.700 seviyesinde olan BİST100 (XU100) endeksi aradan geçen yaklaşık 32 ay içerisinde XU100 tarihi bir performans göstererek 11.250 seviyesine gelerek yatırımcısına endeks bazlı %560 kazandırdı.

Her geçen tün tarihi zirveler kıran XU100 bu süreçte bir çok siyasi ve uluslararası kriz yaşamasına ve uluslararası piyasalardan bağımsız olarak hareket etmeye başlamasına karşın hiç bir engeli tanımadan yoluna devam etti

Peki bu yükselişin sebepleri ne olabilir diye sıraladığımızda;

  • Pandemi ile birlikte başlayan parasal bollaşma
  • Negatif reel faiz döneminde paranın maliyetinin çok az olması sebebiyle yaşanan likidite bolluğu
  • Halka arzlarla birlikte borsaya artan ilgi paralalelinde yükseliş gösteren yatırımcı sayısı
  • Faizlerin düşük olması sebebiyle, yatırımcılarca kredi kullanım oranlarını yüksek olması
  • Enflasyonun yüksek olması ve enflasyon muhasebesine geçilmemesi sebebiyle maskelenen bilançolar
  • Fonların piyasadaki payının artması

akla ilk gelenler.

Peki gerçekten de bu sebeplerle mi borsa sürekli olarak zirveleri tazeledi.

Öncelikle yatırımcı sayısı ve portföy büyüklüklerinden yola çıkalım. Bakalım gerçekten yeni gelen yatırımcıların borsanın zirveleri tazelemesinde etkisi büyük mü.

Son üç yıla baktığımızda, portföyü 1 milyon TL üzerinde olan yatırımcıların portföylerinde büyüme yaşandığı diğerlerini ise nispeten birbirlerine paralel yükseliş gösterdiği ama yükselişin kısıtlı kaldığı görülmektedir.

Bu değişimin enflasyon sebebiyle olabileceği de dikkate alınarak bir de ayrıntısına bakmak istedik. Ayrıntısına baktığımızda; Temmuz 2024 başı itibariyle portföyü 5 milyon TL ve üstündeki yatırımcıların;

  • Portföy büyüklüğünün, tüm yatırımcıların toplam porföy büyüklüğüne oranının %84,9
  • Yatırımcı sayısının, tüm yatırımcı sayısına oranının %0,52 olduğu görülmektedir.

Kısaca borsaya yeni gelen yatırımcıların borsaya likidite yaratma konusundaki desteğinin abartıldığı kadar olmadığı net olarak görülmektedir.

Borsa İstanbul’daki likidite konusuna geldiğimizde ise,

  • Zaten toplam portföyüm kısıtlı bir grubun elinde bulunduğu,
  • Gün içi işlemlerin çoğunlukla robotlar ve algoritmalar tarafından yapıldığı
  • Faiz oranları ile paranın maliyetinin artmasına karşın kredili işlemlerde azalma olmaması
  • Mayıs 2024 sonrası yaklaşık 1,8 mlyar TL tutarında yabancı satışı
  • Şirketlerin özkaynak finansmanının sağlanması maksadıyla özellikle 2023’ve 2024’ün ilk 6 ayında borsadan ciddi anlamda kaynak çekildiği

dikkate alındığında likidite kuraklığının devam ettiği net olarak görülmektedir.

Kurumsal yatırımcı tarafına geçtiğimizde ise; Fonların payının her geçen gün arttığı, esas artışın ise Yatırım Fonları tarafında olduğu görülmektedir.

Fakat Fonlardaki esas büyümenin Serbert Şemsiye Fonlarda olduğu, bu fonların da Nitelikli Yatırımcılar tarafından katılım sağlanan fonlar olduğu dikkate alındığında burada da bir yoğunlaşma oluştuğu net olarak görülmektedir.

Diğer taraftan merak edenler için bu fonlara ilişkin açıklama ve görüşleri “Bazı Fonlara İlişkin Kulis Bilgisi” başlıklı yazımda belirtmiştim.

Fakat unutulmaması gerekn husus ise Fonların yabancı satışını karşılarken endeks için bir paraşüt etkisi yarattığıdır. Yani likidite krizi yaşayan bir borsada az da olsa can suyu sağlamaları açısından önemleri de azımsanmayacak seviyededir.

Şimdi gelelim piyasa için en kritil hususa; Borsa İstanbul hali hazırda dünyanın devir hızı en yüksek ikinci borsasıdır. Yani başta robotlar ve uluslararası trade yapan fonlar tarafınan en çok tercih edilen yapıya sahiptir.

Devir hızı bu kadar yüksek bir pay vadeli piyasanın, vadeli tarafında işlem hacimlerinin yeterli oranda büyümemesi ve sığ kalması ise; yoğumlaşma riski ve likidite sorunu yaşanması sebebiyle hassasiyetini artırmaktadır.

Sonuç olarak

Ciddi oranda yoğunlaşma riski olan tüm piyasalarda olduğu gibi, Borsa İstanbul’da da

  • Büyük portföy sahiplerinin inisiyatifi çerçevesinde hareket edeceği,
  • Likidite kuraklığı sebebiyle yukarı yönlü hareketinin sonuçlanması sonrası sert aşağı yönlü hareketlerin yaşanabileceği,
  • Borsanın kredi riskinin sürekli olarak ölçülerek, yoğunlaşma riski olan sektörlere yönelik dikkat edilmesi,
  • Vadeli tarafın çok sığ olması sebebiyle, VİOP’dan kazanç elde etmek yada yatırımları hedge etmek adına her iki yöne de sert hareketler yapabileceğini

göz önünude bulundurulmasının müteakip dönem için yatırımcıların yol kazalarından koruyacak en önemli hususlar olduğunu değerlendirmekteyim.

Borsa İstanbul’un En Büyük Sorunu “Yoğunlaşma Riski”
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.