Bilbel Capital, Şubat 2022’de Malta’da kurulmuş olup, şu anda kapalı bir aile yatırım fonu olarak çalışmaktadır. Fon, İsveç, Hong Kong ve ABD’de yatırım yaparken en büyük pozisyonları Borsa İstanbul’da bulunuyor. Mevcutta 5 yatırımcısı olan fon, ilgilenen yatırımcılar için bir bekleme listesi tutuyor. Fonlama eşiğine ulaştıklarında, fonu dış yatırımcılara açacaklarını belirtiyorlar.
Söyleşimiz Bilbel Capital kurucusu Gabriel Sammut ve Araştırma Analisti Matteo Muscat ile gerçekleştirilmiştir.
MBS: Bilbel Capital’e şans eseri rastladım. Türkiye borsasına yatırım yapan yabancıları araştırırken, son yatırımcı mektubunuz karşıma çıktı. Okudum ve takipçilerimle paylaştım. Söyleşimize başlamadan önce, sizin ağzınızdan biraz Bilbel Capital hakkında ve biraz da kendiniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Bilbel Capital: Merhaba. Vereceğim yanıtlar hem kendi adıma (Bilbel Capital’de Araştırma Analisti) hem de Bilbel Capital’in kurucusu Gabriel Sammut adına olacaktır. Birlikte çalışıyoruz.
Gabriel: 23 yaşında Malta (AB) kökenli bir yatırımcıyım. Yolculuğum 2020 yılında çeşitli iş kitapları okumaya başladığımda başladı. Zamanla Warren Buffett’ın hisse senetlerine yaklaşımına ilgi duymaya başladım ve onun felsefesini anlamak istedim. İki yıl süren çalışmalardan sonra, tüm net varlığımı yatırım yapmaya karar verdim. Ailemi de bana katılmaları için teşvik ettim ve onlar da kısa sürede bunu takip etti. Bilbel Capital, bu yatırım hesaplarının toplu temsilidir. Yarıyıllık olarak yazılan mektuplar kamuoyu ile paylaşılmakta ve bu süreçte öğrenilen derslerle birlikte sunulmaktadır.
Matteo: 25 yaşındayım ve Maltalıyım. İlk olarak Kasım 2023’te Bilbel Capital’e paramı yatırım yapması için başvurdum, ardından Bilbel Capital ekibine katıldım. Uzmanlık alanım Durum Tespiti (Due Diligence) bölümüdür; burada şirketler, yönetim ekipleri hakkında olumsuzluk kontrolü yapar ve Gabriel’in talep ettiği her türlü bilgiyi bulurum.
MBS: Bilbel Capital’in fikri tohumları pandemi döneminde atılmış ve ilerleyen süreçte bir aile fonu olarak kurulmuş olarak anlıyorum. Yanlış isem lütfen düzeltin. Birçok insan borsa riskli bir yatırım aracı olduğu için kazanımlarını burada değerlendirmekten korkar. Peki siz ailenizi sizinle birlikte yatırım yapmaya nasıl ikna ettiniz? Süreci biraz anlatır mısınız?
Bilbel Capital: Birçok bölgede, özellikle Malta’da, hisse senedi yatırımı genellikle spekülatif ve riskli olarak görülmektedir. Bunun yerine, son 30 yılda güçlü getiri sağlamış olan gayrimenkul yatırımları tercih edilmektedir. Yatırım fonları bulunsa da, biz değer yatırımı yaklaşımını benimseyen tek fonuz. Ailemizi ikna etmek birkaç ay sürdü, ancak başarılı olduk. Başarılı yatırımlarla ilgili hikâyeleri paylaşarak onları ikna ettik. Bu yatırımların risk ve getiri mantığını dikkatlice açıkladık ve zamanla ailemiz bu konuda daha rahat hale geldi. Zaman geçtikçe ve hem getirileri hem de yatırım anlayışları arttıkça, yatırım miktarlarını artırdılar. (Bu cevap Matteo Muscat ve Gabriel Sammut tarafından birlikte yazılmıştır.)
MBS: Şu an fonunuzda kaç yatırımcı var? Fonunuza yatırım yapmak isteyen aile dışı bireyleri de kabul ediyor musunuz?
Bilbel Capital: Şu anda 5 yatırımcımız var. Kapalı bir aile fonu olmamıza rağmen, ilgilenen yatırımcılar için bir bekleme listesi tutuyoruz. Fonlama eşiğimize ulaştığımızda, fonu dış yatırımcılara açacağız.
MBS: Şu anda fon olarak hangi ülkelere yatırım yapıyorsunuz ve yatırımlarınızı sadece hisse senetlerinde mi yoksa başka enstrümanlarda da değerlendiriyor musunuz?
Bilbel Capital: Yalnızca hisse senetlerine yatırım yapıyoruz. Fırsatları her yerde değerlendiriyoruz, ancak şu anda Türkiye, İsveç, Hong Kong ve ABD’de yatırımlarımız bulunuyor.
MBS: En büyük pozisyonlarınız hangi ülkede? Durun tahmin edeyim, Türkiye olabilir mi?
Bilbel Capital: Evet, doğru.
MBS: Peki uzun zamandır yabancı yatırımcının adeta kaçarcasına çıktığı, yenilerin yatırım yapma konusunda korktuğu Türk borsasında sizi yatırım yapmaya sevk eden faktörler neler oldu?
Bilbel Capital: Türkiye’nin birçok kişi tarafından riskli bir ülke olarak görülmesine rağmen, harika insanlar tarafından yönetilen mükemmel şirketlerin olduğunu ve bu şirketlerin son derece düşük değerlendiğini fark ettik. Bizim için en önemli olan konularda—yani işin kalitesi ve yönetim ekibinin yetkinliği—haklıysak, bu şirketlerin zamanla gerçek değerlerinin fark edileceğine inanıyoruz. Örneğin, Reysaş GYO’yu araştırdıktan sonra, yatırımın başarısının üç ana faktöre bağlı olduğunu anladık: Türk lirası enflasyonu, mülklerinin değeri ve yönetim ekibinin yetkinlikleri.
Türk lirası enflasyonuna gelince, kiraların zaman içinde piyasa oranlarına göre ayarlanacağını gördük, dolayısıyla bu sorun geçiciydi. Reysaş’ın mülkleri harika lokasyonlardaydı, mükemmel kiracılara sahipti ve çok yüksek doluluk oranlarını koruyordu. Normal piyasa kiralarını anlayarak, mülkleri önemli bir hata payı olmaksızın doğru bir şekilde değerleyebildik.
Yönetim ekibinin yetkinlikleri açısından ise, Mohnish Pabrai’nin onları ziyaret ettiğini ve dürüstlükleri ile karar alma süreçlerinden etkilendiğini biliyorduk. Ayrıca, arazi ve binaların satın alındığını, geliştirildiğini ve yıllık %20-30 getiri ile kiraya verildiğini gözlemledik. Durmuş ve Egemen’in şirketi yönetmesi konusunda kendimizi çok rahat hissettik. Sonuç olarak, en önemli üç faktörün hepsi olumlu olduğu için, güvenlik marjımızın çok büyük olması nedeniyle sermayemizin büyük kısmını bu yatırımlara yönlendirmek mantıklı bir karardı.
MBS: Son yatırımcı mektubunuzda Türkiye’deki pozisyonunuzun Rysas ve Rygyo’da olduğunu gördüm. Bunun haricinde şu an yatırım yaptığınız başka Türk şirketi var mı? Yoksa ileride portföye almak için takip radarınızda olan, beğendiğiniz şirketler de var mı?
Bilbel Capital: Potansiyel yatırım için bir Türk hisse senedi izleme listesi tutuyoruz. Bu şirketlerden bazıları Coca-Cola İçecek, Anadolu Efes, TAV Havalimanları, Doğuş Otomotiv, Özak GYO, AgeSA ve birkaç diğer şirketten oluşuyor.
MBS: Türkiye borsası nasıl radarınıza girdi? Global ölçekte piyasa analizleri yaparken mi ilginizi çekti yoksa Mohnish Pabrai gibi değer yatırımcılarının son birkaç senedir Türkiye borsası hakkındaki pozitif yorumları mı etkili oldu?
Bilbel Capital: Mohnish Pabrai’nin Türkiye hakkındaki olumlu yorumlarından ilham alarak, daha yakından incelemeye karar verdik. Derinlemesine baktıkça, çok umut verici bir hisse senedi piyasası bulduğumuzu fark ettik.
MBS: Daha önce Amerikalı bir yatırımcıya sorduğum soruyu size de sormak istiyorum. Son dönemlerde Türk borsasında haber kaynaklı birçok düşüşler yaşandı. Hala haber kaynaklı birçok olayda borsamız çok çabuk etkileniyor. Bu konuda yerli birçok yabancı zarar ettiği için borsaya küsenler olduğu gibi borsayı riskli gördüğü için başka yatırım enstrümanlarına geçenler de oldu. Peki, siz böyle bir konjonktürde duygularınızı nasıl yönetiyorsunuz? Hiç korkup pozisyon kapatmayı düşündüğünüz oldu mu?
Bilbel Capital: Duygular, karar alma süreçlerinde büyük bir rol oynar ve bu durumun hiçbir faydası yoktur. Neyse ki, zihnimin nasıl çalıştığını anlamaya çok dikkat ettikten sonra, duygular beni artık pek etkilemiyor. Söyleyebileceğim şey, bir kişinin yaşadığı korku düzeyinin, sahip oldukları işlerin değerini anlama seviyeleriyle doğrudan bağlantılı olduğudur.
MBS: Fon olarak değer yatırımı yaklaşımını benimsediğinizi söylemiştiniz. Değer yatırımı kısaca iyi şirketleri bulup piyasada ve dünyada ne olursa olsun sessiz bir odanın içinde sessizce kıçının üzerinde oturmak gibi bir şey desem sanırım yanlış bir teşbih yapmış olmam. Peki, siz değer yatırımı yanında kısa vadeli trade, günlük trade gibi işlemler de yapıyor musunuz? Değer yatırımını benimseyen bir fonun yöneticilerinin günü neler yaparak geçiyor?
Bilbel Capital: “Al ve tut” stratejisi makul bir yaklaşım olsa da, biz bunu biraz farklı görüyoruz. Bizim için değer yatırımı son derece aktif bir süreçtir. Ancak, araştırmadaki aktiflik, ticarette (trade) aktiflik anlamına gelmez. Diğer fonlara kıyasla daha az aktif görünebiliriz, ancak sürekli olarak mevcut şirketlerimizi elde tutmanın fırsat maliyetini potansiyel alternatiflerle değerlendiriyoruz.
Gabriel: Tipik bir günüm, sabahları hisse senedi izleme listemi kontrol etmekle başlar ve ardından mevcut portföyümüzü araştırırım. Daha sonra tarayıcılardan geçer veya hisse senetlerini tek tek incelerim ve yeni, ilginç şirketler üzerinde araştırma yaparım.
Bilbel Capital: Genellikle kısa vadeli treydden kaçınırız, ancak bir şirketle ilgili analizimizin yanlış olduğunu fark edersek veya yeni bilgiler değerlendirmemizin hatalı olduğunu gösterirse, kısa vadeli trade yapabiliriz. Ayrıca, bazen kısa bir zaman diliminde daha iyi fırsatlar bulup buna göre hareket etmeye karar vermemiz de mümkündür.
MBS: 2022 ve 2023 getirilerinizde kendinize S&P 500’ü benchmark olarak aldığınızda özellikle 2022’de çok daha yüksek bir getiri aldığınız görülüyor. Bu getirilerin en büyük çarpan etkileri ne oldu? Ve 2024, 2025 dönemleri için aynı getirilerin kazanılması olasılığını ne kadar?
Bilbel Capital: Anahtar faktörler, harika bir işi derin bir indirimle bulmaktı. Parayı kaybetme olasılığının neredeyse sıfır, çok para kazanma olasılığının ise neredeyse %100 olduğunu bildiğimizde, büyük yatırımlar yaptık. Önümüzdeki birkaç yıl içinde benzer getiriler elde etme şansımız imkânsız. Fonumuz çok daha büyüdü ve şimdi daha fazla pozisyona sahibiz. Bununla birlikte, uzun vadede S&P 500 endeksinin önemli ölçüde üzerinde performans göstermeyi bekliyoruz.
Bu konuyu röportajda referans alıp alamayacağınızı bilmiyorum, ancak Bilbel Capital ile iletişime geçmek isteyenler, web sitesindeki e-posta adresi üzerinden bize ulaşabilirler ve ayrıca posta listesine eklenme talebinde bulunabilirler. https://www.bilbelcapital.com/contact
MBS: Son olarak Türk borsasına güvenen, portföy ağırlığı olarak en yoğun yatırımı yine Türk borsasında değerlendirem Bilbel Capital olarak Türk borsasının geleceği hakkında yorumlarınız varsa almak isterim. Ayrıca son zamanlarda borsada yaşanan volatil hareketlerden korkan yerli yatırımcılara da mesajınız varsa dinlemek isterim.
Bilbel Capital: Uzun vadede, hisse senedi piyasasının büyümesi genellikle büyük şirketlerin kâr büyümesini yansıtır. Geçtiğimiz on yılda, Türkiye’nin yıllık GSYİH’si yaklaşık %5 ila %6 oranında büyüdü. Türkiye’nin genç, büyüyen ve çalışkan bir nüfusa sahip olmasıyla bu trendin devam etmesi muhtemeldir. GSYİH büyümesi ile şirketlerin gelir büyümesi yakından ilişkilidir. Maliyetler gelir kadar hızlı artmadığı için, net kârlar daha da hızlı büyüyecek; ortalama olarak yılda %7 ila %9 civarında. Güçlü Türk şirketlerine makul fiyatlarla yatırım yaparsak, uzun vadeli getirilerimizin güçlü olma olasılığı yüksek. Son dönemdeki piyasa dalgalanmalarına gelince: Hisse senetleri, açık artırma odaklı bir piyasada işlem görüyor, bu da önemli fiyat dalgalanmalarına yol açıyor. Hem yukarı hem de aşağı yönde. Sahip olduğumuz şirketlerin değeri, hisse senedi fiyatları kadar hızlı hareket etmiyor. İş iyi gidiyorsa ve hisse senedi deli gibi hareket ediyorsa endişelenecek bir şey yok demektir.
Yorumlar kapalı.