2024 yılının sonuna yaklaşırken Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörü büyük zorluklarla karşı karşıya. Sektörün yılı %10 kayıpla kapatması bekleniyor. Küresel taleplerdeki düşüş, 2022’nin son çeyreğinden itibaren devam eden bir sorun olarak ihracatı etkilerken, dünya genelinde tekstil ithalatı %9,9, Türkiye’nin hazır giyim ihracatı ise %9,2 oranında gerilemiş durumda. Yüksek üretim maliyetleri ve dalgalı döviz kurları, özellikle Avrupa ve Asya pazarlarında rekabetçiliği sürdürmeyi zorlaştırıyor.
Girdilerdeki Maliyet Artışı ve Döviz Dalgalanmaları
Sektördeki en büyük sorunlardan biri, maliyetlerin kontrol altına alınamaması. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TIM) Başkanı Mustafa Gültepe, üretim maliyetlerindeki ciddi artışın sektörde büyük sıkıntılara yol açtığını belirtti. Döviz kurundaki görece istikrara rağmen artan maliyetler, birçok firmanın üretimi durdurmasına veya yavaşlatmasına neden oldu. Ekonomideki genel durgunlukla birlikte firmalar bu maliyet artışlarını tüketici fiyatlarına yansıtmakta zorlanıyor, bu da kâr marjlarını daha da daraltıyor. Gültepe, hazır giyim fiyatlarının yalnızca %15-20 oranında arttığını, bu artışın maliyetleri karşılamak için yetersiz olduğunu söylüyor.
Sektördeki Çözüm Önerisi: Birleşmeler
Türk Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, sektördeki çıkış yolu olarak birleşmeler ve ortaklıklar öneriyor. Yüksek işçilik ve üretim maliyetleri nedeniyle yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin azaldığını belirten Kaya, sektörde birleşmelerin kaçınılmaz hale geldiğini düşünüyor. Özellikle Mısır gibi işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere yönelmenin ve Türkiye’de tekstil üretimini yeniden canlandırmak için ortaklıklar kurmanın sektöre rekabet avantajı sağlayabileceğini belirtiyor.
Çinli Şirketlerin Türk Moda Markalarına Olan İlgisi
Sektörde yaşanan zorluklara rağmen Çinli yatırımcılar, Türk moda markalarına artan bir ilgi gösteriyor. Çin’in Türkiye’deki yatırım faaliyetleri, 2013 yılından bu yana enerji, altyapı ve lojistik gibi stratejik sektörlerle hız kazanırken, tekstil sektörü de radarlarına girmiş durumda.
DEIK Çin İş Konseyi Başkan Yardımcısı Murat Kolbaşı, Çinli şirketlerin Türkiye’deki markaları yakından takip ettiğini ve bu işbirliklerinin üretim kapasitesini artırmada önemli fırsatlar yaratabileceğini belirtiyor. Bununla birlikte, Türk şirketleri için Çin pazarına girmek lojistik engeller ve ticaret bariyerleri nedeniyle zorlayıcı olmaya devam ediyor.
Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da Çinli yatırımcıların Damat Tween ve DS Damat gibi Türk markalarına olan ilgisini doğruluyor. Ancak Türk markalarının Çin pazarına giriş yapmakta henüz büyük bir adım atmadığını belirtiyor. Çin pazarında karşılaşılan belirsizlikler ve bu pazarı tam olarak anlama konusundaki zorluklar, Türk markalarının bu fırsatlardan tam olarak faydalanmasını engelliyor.
Yorumlar kapalı.