Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), piyasadaki likidite fazlasını kontrol altına almak için yeni bir dizi önlem hazırlığında. 13 Eylül itibarıyla net fonlamanın negatife döndüğü ve sistemde 139,6 milyar TL’lik bir likidite fazlasının oluştuğu gözlemleniyor. TCMB’nin son dönemde uyguladığı sıkı para politikalarına rağmen, bu likidite fazlası ekonomistler ve piyasa oyuncuları tarafından yakından takip ediliyor.
Likidite Fazlasının Sebepleri ve TCMB’nin Planları
Ağustos ayında piyasadaki likidite fazlasının neredeyse tamamen çekilmesine karşın, kısa sürede likiditenin yeniden artması dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Piyasa uzmanlarına göre, bu artışın temel nedenleri arasında TCMB’nin kredi genişlemesini sınırlamaya yönelik aldığı tedbirlere rağmen, bankacılık sistemine yönelik bazı dış ve iç etkenler bulunuyor. Piyasada yoğun miktarda TL bulunması, faiz oranlarının yönü ve Merkez Bankası’nın likiditeyi daha etkin yönetebilmek için ek araçları devreye sokma ihtiyacını doğuruyor.
Bu çerçevede, Merkez Bankası’nın döviz ve altın swap ihaleleri ile fazla likiditeyi çekmeye hazırlandığı bildiriliyor. Swap ihaleleri, piyasada döviz ve altın karşılığı Türk lirası likidite sağlanarak, fazla Türk lirasının sistemden çekilmesini sağlayacak. Bu hamlenin, Merkez Bankası’nın piyasadaki fazla parayı dengeleme ve enflasyon üzerindeki baskıları azaltma hedefinin bir parçası olduğu belirtiliyor.
Türk Lirası Depo İhaleleri ve Zorunlu Karşılık Oranları
Merkez Bankası’nın elindeki bir diğer güçlü araç ise Türk lirası depo ihaleleri. Daha önce de kullanılan bu yöntemle, bankalara belirli bir faiz oranı karşılığında Türk lirası sağlanarak likidite kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Yeni depo ihaleleriyle likiditeyi daraltma stratejisinin devam ettirilmesi bekleniyor. Bu hamle, özellikle piyasalardaki likidite bolluğunun Türk lirası üzerindeki baskısını azaltmak amacı taşıyor.
Bunlara ek olarak, zorunlu karşılık oranlarındaki güncellemeler de Merkez Bankası’nın bankacılık sistemindeki TL mevduatlarını artırmayı hedeflediğini gösteriyor. Zorunlu karşılık oranlarının artırılması, bankaların daha fazla Türk lirası rezerv tutmasını zorunlu kılarak piyasadaki fazla paranın çekilmesini sağlayacak. Böylece hem kredi genişlemesinin önüne geçilecek hem de finansal sistemin sağlıklı bir şekilde işlemesi güvence altına alınacak.
Piyasa Tepkisi ve Beklentiler
TCMB’nin bu yeni hamleleri, piyasalar tarafından dikkatle izleniyor. Fazla likiditenin kontrol altına alınmaması durumunda, enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskılar oluşabileceği ve Türk lirasındaki değer kaybının hızlanabileceği endişesi bulunuyor. Bu nedenle, TCMB’nin swap ve depo ihaleleri gibi araçlarla likiditeyi kontrol altına alması piyasalarda olumlu karşılanabilir.
Ekonomistlere göre, Merkez Bankası’nın attığı bu adımlar, finansal istikrarı sağlama ve para politikalarının etkinliğini artırma açısından kritik öneme sahip. Likidite yönetimi, enflasyon hedeflerine ulaşmada kilit rol oynayacak. Aynı zamanda, faiz oranlarının doğru yönetilmesiyle birlikte, Türk lirasının değer kaybının da sınırlandırılması amaçlanıyor.
Yorumlar kapalı.