Hikmet Tanrıverdi “İnsanlar şunu söyledi: Tostçu da halka açılır mı?” O zaman 2,5 liraya tost satıyordum. Dışarıda tost yemek, simit yemek bile çok pahalı artık. Aralık ayının başında TGS’yi devrettim, orada çok ciddi zarar ettim. Yani çok büyük zarar gördüm ve devrettim. Devlete güvenerek hiçbir işe girilmemesi gerektiğini öğrendim. Malatya Spor’u bir gün alıp Süper Lig’e çıkartıp bırakmak istiyorum. İlk defa 1 milyar doları geçen ihracat şirketi oldum. Bir bankaya kendimizi en ufak bir acil durumda gösterdiğimizde hemen tepemize biniyorlar. Bu nedenle kararlar aldım; evim vardı, sattım. Yazlığım vardı, sattım. Arabayı sattık, elimizdeki diğer gayrimenkulleri de sattık. Kimse artık 5-10 kişiyi toplayıp yemeğe götürmüyor. Ben de 2001 yılında, maalesef, bir Malatya Spor başkanlığı üstüme kaldı. Belediye Başkanı beni yönetime aldı. Ancak fikir ayrılıklarımız oluşmaya başladı. Onların yönetim tarzıyla takımı ligde tutma şansımız yoktu. Zaten ilk 5-6 hafta neredeyse sıfır puanla ilerledik. Ayrılmaya karar verdim ama Başkan bana dedi ki, “Sana para bulacağım, takımı sen al.” Böylece başkanlık üzerimde kaldı. 5,5 yıl başkanlık yaptım. Ekonomik olarak çok zordu. Bir gün Malatya Spor’u Süper Lig’e çıkartıp bırakmak istiyorum.
O günkü şartlarda resmi olarak 4,5 milyon dolara yakın alacağım var. Bana yansımasıyla belki 10 milyon dolara yakın bir zararım oldu. Malatya’ya feda olsun, önemli değil. 1997 yılında, 50 ortakla, organizasyonunu benim yaptığım bir toplantıda 50 bin lira sermayeyle GİSAT Dış Ticaret’i kurdum. Başkanlığı aldım. 2020 yılında Türkiye’nin ilk defa 1 milyar doları geçen ihracat şirketi olduk. Cebimde parası yokken yanımıza gelen arkadaş maalesef yanlış işler yaptı, bizimle de uğraştı. 2007 yılında TGS Dış Ticaret’i aldım. O dönem 80 milyon dolarlık bir ihracat vardı. Ben de büyük bir değer kattım, 1 milyar doları geçirdikten sonra 2011’de halka açtım. Fast Food üzerine bir zincirimiz vardı. 20 şube vardı. Onu aldık 75 şubeye çıkardık. Etiler Marmaris Fast Food’tu bu. 2011 yılında TGS ile beraber onu da halka açtık.
İnsanlar, “Tostçu da halka açılır mı?” dediler. Bir bankaya zaten kendimizi en ufak bir acil durumda gösterdiğimizde hemen tepemize biniyorlar. Faizlerle devam etmek zor, kartopu gibi büyüyor ve karşılayacak durum yok. Devlete güvenerek hiçbir işe girilmemesi gerektiğini öğrendim. Biz başladığımızda süt fiyatı 6-6,5 lira civarındaydı, daha sonra 9,5 liraya çıktı. Ancak bizim yem %300 oranında arttı. 5,5 milyon lira gibi bir zararla, banka borcunu devrederek firmayı devrettim. O dönemde bankalara ödediğim faiz sadece bir yılda 4 milyon 250 bin dolar tutuyordu. Tekstil firmamız, İnci Tekstil, de dahil olmak üzere aynı bankada farklı oranlarla kredi kullanan arkadaşlarım vardı. Bir arkadaşım %11 faizle kredi kullanıyordu, bana %18 yazıyorlardı. Bankaya sorduğumda, “Getir kapat” diyorlardı. O dönemde bankacılık sistemi bugünkü kadar kolay değildi.
Kaynak : Ecomax
Yorumlar kapalı.