Ankara’nın ekonomi yönetimi, iki zıt yönlü müdahale ile dikkat çekiyor. Bir yandan büyümeyi desteklerken, diğer yandan enflasyonu dizginlemek için adımlar atıyor. Bu strateji, yarış pistlerindeki sürücülerin hem hızlanıp hem de kontrollü kalma çabasına benzetilebilir. BDDK ekonomiyi canlandırmaya yönelik adımlar atarken, TCMB dengeyi korumak adına tedbirli davranıyor. Bu durum, ekonomi yönetiminin hızını kesmeden dikkatli bir şekilde ilerleme çabasını ortaya koyuyor.
BDDK’nın son düzenlemesiyle, bireysel kredilerde ve konut kredilerinde risk ağırlıkları yönetmelikle belirlenen sınırlarına çekildi. Bu adım bankaların daha rahat kredi vermesini sağlıyor, ancak ekonomiyi tamamen canlandıracak büyük bir etki yaratmıyor. İleride, TCMB’nin kredi büyüme sınırlamalarını kaldırması daha belirgin bir etki yaratabilir.
Merkez Bankası ise, TL mevduatlar için zorunlu karşılık oranını artırarak, yerel para biriminin değerini koruma yönünde adımlar atarken, yabancı para mevduatlarındaki zorunlu karşılıkları düşürerek bankaları rahatlatıyor. Aynı zamanda TL’ye geçiş teşviklerini yeniden düzenleyerek, liralaşmayı teşvik etmeye çalışıyor. Bu, likidite fazlasına karşı bir önlem olarak değerlendirilse de, bankaların bilançoları üzerinde önemli bir etkisi olması beklenmiyor.
Ankara’nın ekonomi politikası, bir yandan likidite fazlasını kontrol altına alırken diğer yandan büyümeyi sürdürebilmek için ince ayarlar yapıyor. Sert sıkılaşma veya tam gevşeme yerine, ekonomik dengeyi korumaya çalışan
Yorumlar kapalı.