Birleşmiş Milletler (BM) üslerine saldırmak, uluslararası hukukun ciddi bir ihlali anlamına gelmektedir . 15 barış günü askeri İsrail saldırılarında yaralandı .
BM üsleri statü olarak tarafsız bölgeler olarak kabul edilir bu bölgeler barışı koruma misyonları çerçevesinde faaliyet gösterir. İsrail veya herhangi bir ülke, BM’ye ait bir üsse kasıtlı saldırıda bulunması önemli sonuçlar doğurur. Bunlara bakarsak nelerdir diye;
1. Uluslararası toplumun kınaması; Birleşmiş milletler ve uluslararası toplum, bugün ki saldırı sonrası bir saldırıyı kesin bir şekilde kınayacaktır. BM Güvenlik Konseyi acil toplantı yapacaktır ve İsrail’e karşı kınama kararı çıkarması gerekmektedir.
2. Bazı yaptırımlar olabilir. BM, İsrail’e karşı yaptırımlar uygulama noktasında karar alabilir. Bu yaptırımlar ekonomik, diplomatik ya da askeri olabilir. Lakin bugün genel sekreter İsrail'den ivedilikle izahat istedi.
3. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM): Eğer saldırı savaş suçu ya da insanlık suçu kapsamına girerse, Uluslararası Ceza Mahkemesi durumu inceleyebilir ve ilgili kişiler yargılanabilir. Netenyahu hakkında uluslararası ceza mahkemesinde açılan davalar varken bu yapılan saldırı da uluslararası toplumun ivedilikle gündeme alması gereken konu olmalıdır.
4. Askeri angajmanlar ile misilleme yapma veya Savunma: BM barışı koruma kuvvetleri ya da ilgili bölgedeki ülkeler, savunma amaçlı misilleme yapabilir. Lakin bu konuda İsrail'e karşı bir harekete geçileceğini düşünmüyorum. BM üsleri, genellikle güvenlik için askeri personel tarafından korunur, bu da saldırı durumunda karşı saldırı olasılığını artırır. Bugün ki saldırı da karşı cevap verilmemiştir. O yüzden İsrail'e karşı uluslararası toplum en büyük sınavını Filistin vurulurken vermiştir. Üssün ana kapısının kırılıp tankların bu üsse saldırması kabul edilemez .
5. Diplomatik Gerilimler: İsrail ile diğer ülkeler arasında gerilimler olabilir. Lakin güvenlik konseyinde İsrail aleyhinde bir karar çıkmayacaktır. .
Böyle bir saldırı, İsrail’in uluslararası arenada tepkileri üzerine çekecektir. Lakin yaptığı yanına yine kar kalacaktır. Acilen BM barış gücü askerlerinin sayısı Lübnan da arttırılması lazımdır. Bu hareketin aynısını Türkiye yapmış olsa idi gerisini siz düşünün başımıza neler gelirdi.
Ayrıca son dönemde anayasanın 4 maddesini tartışmaya açılması içeride ki cephenin zayıflatılmasına yönelik bir harekettir. 4’ncü Madde açık ve nettir. Bu maddelerin değiştirilmesi 4. Madde dolayısıyla teklif bile edilemez !
Yorumlar kapalı.