Gayrimenkul, Türkiye’de her zaman önemli bir yatırım aracı olarak öne çıkmıştır. Orta ve uzun vadede yatırımcısına genellikle iyi getiriler sağlayan bu sektör, son yedi yılda da özellikle öne çıkmıştır. Peki, bu eğilim gelecek yedi yılda da devam edecek mi?
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) yaptığı bir araştırma, konutun son yedi yılda altından sonra en kârlı yatırım aracı olduğunu gösteriyor. Araştırma, 2017 Eylül-2024 Ağustos döneminde, kiraya verilmek amacıyla yapılan konut yatırımlarının vadeli mevduat, döviz ve borsa gibi diğer yatırım araçlarına göre daha yüksek getiriler sunduğunu ortaya koyuyor. Bu dönemde 100 metrekarelik bir konut satın alıp kiraya veren bir yatırımcının, kira geliri ve faiz getirisiyle birlikte yatırımının değeri yaklaşık 3.35 milyon TL’ye ulaştı. Aynı konut, kiraya verilmeden tutulmuş olsaydı, değeri 2.97 milyon TL olacaktı.
Ancak, araştırma bu getirilerin gelecek yıllarda da aynı hızda devam edeceği garantisini vermiyor. Son yedi yıl, küresel pandemi, düşük faiz politikaları ve konut kredisi teşvikleri gibi benzersiz olaylarla şekillendi. Özellikle 2020 yılında kamu bankalarının yüzde 0.64 oranında tarihi düşük faizlerle kredi kullandırması, konut fiyatlarını yukarıya çekti. Ancak bu tür desteklerin önümüzdeki yıllarda devam edip etmeyeceği belirsiz.
Gelecek yedi yılın başında ise, konut dostu bir ortam olmadığını görüyoruz. Merkez Bankası’nın faiz oranları yüksek seviyelerde ve TL mevduat, enflasyonun üzerinde reel getiriler sunuyor. Ayrıca, gayrimenkul gelirlerinin denetimi arttı ve yeni düzenlemelerle konut alım satımında vergilendirme daha sıkı hale gelecek. Gayrimenkul yatırım fonlarının devreye girmesiyle konut arzının artması bekleniyor, bu da fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskıyı azaltabilir.
Ancak, Türkiye’de her şeyin hızla değişebileceğini unutmamak gerek. Ekonomik veya siyasi faktörler, gelecekte konut yatırımlarının cazibesini yeniden artırabilir. Özellikle seçim dönemlerinde faiz oranlarının düşmesi ve konut sektörüne teşviklerin verilmesi muhtemeldir.
Sonuç olarak, konutun cazibesi önümüzdeki yedi yıl içinde, geçmiş dönemde olduğu kadar güçlü olmayabilir. Ancak Türkiye’de yatırım ortamının hızla değişebileceğini göz önünde bulundurmakta fayda var.
Kaynak: EKONOMİM
Yorumlar kapalı.