Evet, yanlış okumadınız: Tavuk Savaşları…
Bir dönem küresel ekonomi arenasında silahların çekilmesine neden olan unsur: Tavuk…
Gelin yarını öngörebilmek adına geçmişe bir göz atalım.
II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da özellikle Batı Almanya’da tavuk tüketimi artıyor. 1960’lı yıllara gelindiğinde ise talep beklenenden fazla artıyor ve devreye Amerikalılar giriyor. 1962 yılında ABD’li tavuk üreticileri 50 milyon dolar civarı tavuk ihracatı öngörüyor. Pazar çok büyük…
Ancak daha sonra Avrupa Birliği haline gelecek olan organizasyon ABD’ye bu kadar fazla dış ticaret açığı vermek istemiyor ve ABD tavuklarına gümrük vergisini uygulamaya koyuyor. Bununla birlikte 5 poundluk tavuk önce $1,60’a sonra da $2,25’e yükseliyor.
Tabi ki bu durumdan ABD’li tavuk üreticileri ve ABD ekonomisi yara alıyor. Sonrasında da ABD’li politikacılar “madem siz bize bunu yaptınız görün şimdi yapacaklarımızı” diyerek o sıralar çok meşhur olan hatta Amerikan gençleri arasında bir sembol haline gelen T1 kasa Volkswagen minibüslere gümrük vergisi getiriyor ve 1 yıl gibi kısa sürede T1’in ABD’ye satışları %50 civarında düşüyor. Sonuçta Almanlar tavuk için daha fazla para öder hale gelirken; Amerikalıların da daha az kamyonet seçeneği oluyor. Bir tavuk meselesi nerelere geldi…
Görüyor musunuz, olan yine vatandaşa olmuş…
Tarihi biraz ileri saralım: Yıl 2018
Gümrük tarifeleri silahının aktif olarak kullanıldığı ticaret savaşlarında bu kez ilk kurşun ABD Başkanı Trump’tan geliyor. İthal edilen (çoğu Çin menşeili) çamaşır makinelerine %30’a yakın ek gümrük vergisi getiriyor. Amacı, ithal makinelerin yerli makinelere göre daha pahalı hale gelmesi ve yerli ürünlerin daha çok satılmasıyla birlikte ABD’li üreticilerin desteklenmesi. Peki öyle mi oldu?
Aslında gözden kaçırılan bir nokta vardı: TALEP
Ne demek bu? Amerika pazarında ithal çamaşır makinelerinin fiyatı ek gümrük vergisiyle arttı. Doğal olarak vatandaş görece daha ucuz olan yerli üretim makineleri tercih etmeye başladı. Ama üretim düzeyi aynı kaldı. İşte işler burada değişir.
Arzın (üretimin) sabit kaldığı bir piyasada talep artarsa ne olur? Cevap basit: Fiyatlar artar. Dolayısıyla ABD kendi silahıyla kendisini vurmuş oldu. Olan yine vatandaşa oldu.
Ekonomimizde işler biraz olsun düzelmeye başlamışken, en azından düzeltmeye yönelik rasyonel adımlar atılırken çılgın başkan Trump olası seçim zaferiyle birlikte yine “AMERİCA FİRST” sloganıyla ekonomik savaşa soyunursa ne olur?
Cevap: Amerika’da yaprak kımıldarsa bizim gibi kırılgan ekonomiye sahip ülkelerde kasırga çıkar…
Ömer Niyazi ERTEN
Yorumlar kapalı.