2024 yılının bitmesine haftalar kaldı, 2025 yılında bizleri ne bekliyor kısaca değinmek istiyorum. Bazı gerçekleri kabul etmek zorundayız. Enflasyonla mücadele, işgücünde devam eden daralma, büyüme hedefleri, yapısal reformlar, gelir dağılımdaki bozulma, geniş kitleler için geçinme sıkıntısı, borçlanma maliyeti gibi temel iktisadi konularda iyimser olmak gerçekten mümkün değildir. Bardağın boş tarafından değil birde dolu tarafından bak denilse de maalesef bardak boştur. Ülkemizde önde gelen saygın iktisatçıların çözüm önerileri kabul görmemiştir. 2024 yılı zam, vergi ve fakirleşme yılı olduğunu kabul etmek gerekir. Maalesef 2025 yılının çok farklı olmayacağını söyleyebiliriz. Neden?
1) MERKEZ BANKASI POLİTİKALARI: Enflasyon ile mücadelede beklenen ölçüde yol alamadık. 2024 yılını TUİK rakamlarına %45 gibi bir rakamla kapatacağız. Merkez bankası politika faizi %50 olarak kalmıştır. 2025 yılında enflasyon beklentim %30-35bandında, Merkez bankası politika faizinin ise ortalama da %35 olmasıdır.
Bu beklentilerle ortalama kredi maliyetlerinin %40-45 aralığında olması ve sıkı para politikası ile ekonomide daralmaya devam edinilmesi beklenebilir. MB faiz oranlarının kademeli bir şekilde yılın ortasına kadar %35 seviyesine düşürebilir.
Ülkemizde MB’nin izleyeceği faiz ve para politikası jeopolitik gelişmelerden olumsuz etkilenecektir. Fed. Başkanı Powell’ın son açıklamasında altını çizdiği önemli bir söylem vardır; ‘’ABD’nin borç yapısı sürdürülemez bir yapıda’’. Bu söylemi okuyucuların kendi perspektifinden yorumlamasını isterim. Bu arada hatırlatmak lazım ki FED Başkanın görevi 2028 yılına kadar devam edecektir ve yasalara göre ABD Başkanının FED Başkanı Powell’ı görevden alma yetkisi yoktur.
2) MALİYE POLİTİKALARI: 2024 yılında maliye politikaları açısından kayda değer bir adım atılmamıştır. Zaten, Orta Vadeli Programda (OVP) yer alan hedeflerin tutmamasında temel sorun uygulanan Maliye politikasıdır. 2025 yılı merkezi hükümet bütçesinin neredeyse %60’lık gelir kaynağı dolaylı vergilerden oluşmaktadır. Bu veri Maliye politikalarının iflası ve yetersizliğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Başka bir şeye söylemeye gerek yoktur.
Gündemimizde olan diğer konulara da kısaca değinmek istiyorum. Türkiye yüksek maliyetli borçlanmaya devam ediyor. Dış borç çevirme oranı %80 seviyesinden %125’e yükseldi. Gayri Safi Milli Hasıla (GSYH) içinde emeğin payı %50 seviyelerinden %35 seviyesine geriledi. Kısacası, vergi ve gelir seviyesindeki adaletsizliğin devam edeceğini bu rakamlar ortaya koymaktadır.
Diğer önemli bir veri ise;
- 2022 yılında 906 milyar dolar olan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın yarısını (451 milyar dolar) nüfusun en yüksek gelir elde eden%20 si paylaşıyor. Bu gurupta kişi başına ortalama gelir 26 bin dolar.
- Nüfusun geri kalan %80’ni GSYH’nin geri kalan %50’si olan 454,8 milyar doları paylaşıyor. Bu gurupta kişi başına düşen dolar 6 bin dolar.
Nüfusun en düşük gelirini elde eden %20’sinin geliri ise bin dolardır. 2022 yılını esas alan bu veriler, 2024 yılında geldiğimiz durumun daha da kötüleştiğini işaret etmektedir. Özetle, nüfusun en yüksek gelirini elde eden kesim için ortada bir kriz yoktur. Bu kesim Kur Korumalı Mevduat ve Carry Trade ile elde ettikleri faizle servetlerine servet katmıştır. Burada kamu eliyle ciddi bir servet transferi gerçekleşmiş, bedeli çalışanlar ödemek zorunda kalmış ve 2025 yılı ve sonrası içinde yanlış makro ekonomik politikaların ağır bedelini yine halkın ödemeye devam edeceği görünmektedir.
Ülkemizde faaliyet gösteren şirketlerin %85’i KOBİ ağırlıklı olup önemli bir kısmı ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Yüksek faiz ortamı, ekonomik durgunluk ve artan maliyetler KOBİ işletmeleri olumsuz etkilemeye devam edecektir.
Bu noktada kısaca değinmek istediğim bir konuda 2025 yılında dünyanın ve ülkemizin karşı karşıya kalacağı jeopolitik sorunlardır. ABD’nin derdi Çin, Rusya’nın derdi Ukrayna ve İsrail’in derdi İran olacak gibi görünüyor. Başkan Trump döneminde bu hassas konuların nasıl ele alacağını hep beraber 2025 yılında göreceğiz.
Herkese sağlıklı, mutlu ve huzur dolu bir yıl dileğiyle, mutlu yıllar.
Saygılar.
Yorumlar kapalı.