DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE TEKNOLOJİ: 2025-2030 YILLARINDA M&A DALGASI YÜKSELİŞTE
2020’lerin ortalarına yaklaşırken dünya ekonomisi dijitalleşme, yapay zekâ (AI), elektrikli ve otonom araç teknolojileri, yenilenebilir enerji, biyoteknoloji ve gen düzenleme gibi alanlarda hızlı bir dönüşüm yaşıyor. Uzmanlar, 2025-2030 yılları arasında bu dönüşümün daha da hızlanacağını ve özellikle otomobil, enerji, sağlık, fintech ve lojistik sektörlerinde birleşme ve satın alma (M&A) faaliyetlerinin zirveye ulaşacağını öngörüyor.
TEKNOLOJİ VE M&A İLİŞKİSİ
Otomotiv, sağlık, yenilenebilir enerji ve finans sektörleri, teknolojik inovasyon ve rekabetin yoğun olduğu bir döneme girdi. Çin merkezli rekabetin etkisiyle şirketler, uzmanlıklarını artırmak ve ölçek ekonomisi oluşturmak adına M&A faaliyetlerine yöneliyor. Büyük şirketler, yeni teknolojilere erişimi hızlandırmak için startup’ları satın alırken, Silikon Vadisi ve Çin’in batarya teknolojisi üreticileri küresel ilginin odak noktası haline geliyor.
M&A’LERİN ARTIŞ NEDENLERİ
Birleşme ve satın almaların artışındaki başlıca etkenler:
1. Hızlı Adaptasyon: Rekabetçi kalmak için yeni teknolojilere hızlı uyum şart. M&A’ler, geleneksel şirketlerin adaptasyon sürecini hızlandırıyor.
2. Ölçek Ekonomileri: Daha büyük operasyonlar maliyet avantajı ve inovasyon kapasitesi sağlıyor. Bu durum, özellikle Çin’li üreticilerle rekabet eden şirketler için stratejik önem taşıyor.
3. Jeopolitik Riskler: ABD-Çin arasındaki ticaret savaşı ve Avrupa’nın teknoloji bağımsızlığı hedefi, stratejik satın almaları teşvik ediyor.
4. Sürdürülebilirlik: ESG kriterlerine uyum ve yeşil teknolojilere geçiş, M&A faaliyetlerini destekleyen diğer unsurlar arasında.
KÜRESEL TRENDLER VE BEKLENTİLER
McKinsey, Deloitte ve Bain gibi danışmanlık firmaları, 2025-2030 arasında otomotiv, yapay zekâ, yenilenebilir enerji ve sağlık teknolojilerinde yoğun konsolidasyon bekliyor. Örneğin, Honda-Nissan birleşmesi bu trende uygun bir örnek olarak gösteriliyor.
TÜRKİYE’NİN ROLÜ VE FIRSATLAR
Türkiye, son yıllarda güçlenen teknolojik girişimcilik ekosistemi sayesinde bu küresel dalgadan avantaj sağlayabilir. Özellikle:
• E-Ticaret, Fintech ve Oyun Teknolojileri: Küresel devler tarafından satın alınabilecek veya ortaklık teklifleri alabilecek sektörler arasında.
• Otomotiv ve Yenilenebilir Enerji: Türk şirketlerinin hem yurtiçinde hem yurtdışında yatırım yapabileceği alanlar olarak öne çıkıyor.
Ancak Türkiye’nin bu fırsatlardan yararlanması için nitelikli iş gücü, regülasyonların uygunluğu ve üniversite-sanayi işbirliklerinin güçlendirilmesi gerekiyor.
GELECEĞİN ÖNE ÇIKACAK SEKTÖRLERİ
M&A dalgasının yoğunlaşacağı alanlar:
• Elektrikli ve otonom araç teknolojileri
• Güneş, rüzgâr ve hidrojen depolama çözümleri
• Yapay zekâ tabanlı teşhis ve tedavi yöntemleri
• Dijital bankacılık ve siber güvenlik
• Otonom teslimat ve yapay zekâ destekli tedarik zinciri yönetimi
SONUÇ: STRATEJİK HAZIRLIK ŞART
Küresel M&A dalgasından avantaj sağlamak isteyen şirketler için kurumsallaşma ve işbirliği odaklı bir yaklaşım büyük önem taşıyor. Yönetim sistemleri, organizasyon yapıları ve süreçlerin bu dalgaya uygun şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
2025-2030 döneminde hızlanacak bu dönüşüm, Türkiye ve diğer ülkeler için hem riskler hem de fırsatlar barındırıyor. Özellikle dijitalleşme ve yenilenebilir enerji odaklı projelerde yer alan şirketler, bu süreçte öne çıkabilir.
Kaynak: Dünya Gazetesi- Dr. Bertan KAYA
Yorumlar kapalı.