Borsa İstanbul Kasım ayında ABD seçimleriyle başladığı yükselişini artarda 6 hafta boyunca sürdürdü. Esad’ın devrilmesinden sonra 10250 direncini test eden endeks geçtiğimiz haftayı yatay pozitif bir görünümle tamamlamıştı.
Bu haftaya geldiğimizde ilk 3 gün endeksin on bin puanın üzerinde kalma çabası olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çarşamba günü FED faiz kararından önce derinleşen satışlar hem haftalık hem günlük grafiklerde yükselen trendin bozulmasına neden oldu.
Borsa İstanbul ve küresel piyasalarda haftaya FOMC toplantısı damga vurdu. ABD Merkez Bankası FED’in beklendiği gibi 0,25 puan faiz indirmesine rağmen FED Başkanı Powell’ın piyasalar tarafından oldukça şahin bulunan konuşması, 2025 yılı için 2 kez toplamda 50 baz puan faiz indirimi öngörüsü global endekslerde satış baskısının artmasına neden oldu.
Küresel piyasalarla korelasyonun yüksek olduğu haftada BİST100 Endeksi %4 geriledi. Hafta bazında bankacılık endeksi %4, ulaştırma %2, holding %3,5, sınai endeksi %3,8 değer kaybetti.
ABD endeksleri art arda kırdığı rekorların ardından düşüş eğilimine girmişti Powell’ın konuşması da piyasaların beklediği gibiydi ancak faizlerin uzun süre yüksek kalmasıyla ilgili endişeler Amerikan endekslerinin %2’nin üzerinde değer kaybetmesine neden oldu. VİX korku endeksi Japon yeni krizinden sonra ilk kez 28 puanın üzerine çıktı, dolar endeksi 108’e kadar yükselirken EURUSD Paritesi 1,04’ün altına geriledi. ONS Altın yaklaşık 50 dolar değer kaybetti.
Cuma günü içeride ve dışarıda piyasayı rahatlatacak haberler olmasına rağmen endeksler üzerinde önemli bir etkisi olmadı. İçeride bankacılık sektörünü yakından ilgilendiren önemli bir karar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’ndan geldi. Pandemi döneminde parasal genişleme politikalarının riskini azaltmak için makro ihtiyati tedbirler kapsamında kredilere uygulanan risk ağırlıkları attırılmıştı, ticari kredilerde yüzde 200’e varan risk ağırlıkları hesaplanıyordu.
BDDK kararıyla 1 Ocaktan itibaren yönetmelikteki risk ağırlıkları uygulanacak. Karar önemli bir normalleşe adımı olarak yorumlanıyor. Ek olarak bankalar sermaye kalemlerini hesaplarken, dolar kalemlerinde 2024 haziran dolar kuru olan 32,83 fiyatını kullanacaklar.
Risk ağırlığının azalması, bankaların verdikleri krediler için ayırmaları gereken karşılık miktarının düşmesini sağlıyor. Riskli varlıkların payı azal mevcut sermayeleri ile daha fazla kredi verebilir duruma gelecekler. Daha fazla kredi daha fazla faiz gelir elde etmeleri anlamına geliyor. 2024 yılında bozulan banka bilançolarının toparlanması için önemli bir karar.
İçeride Cuma günü TUİK tüketici güven endeksi açıklandı. Tüketicinin ekonomiye güveni artıyor TUİK’in Tüketici eğilim anketi sonuçlarına göre kasım ayında 79,8 olan endeks Aralık ayında %1,9 artarak 81,3’e yükseldi. Tüketici güveninin artması ekonominin canlanması açısından iyi ancak enflasyon üzerinde baskı yaratacak bir gelişme.
Önümüzdeki hafta endeksin yönü asgari ücret ve TCMB ‘nın faiz indirimi kararıyla şekillenecek, uzunca bir aradan sonra TCMB önümüzdeki hafta faiz indirimine ilk adımı atacak. Beklenti 100-250 puan arasında bir indirim gelmesi yönünde, medyan beklenti 150 puan.
2025’te Faizler enflasyona göre şekillenecek tabi ki ama enflasyona paralel faizlerdeki düşüşle mevduatın reel getirisi azalacak. Parasal genişleme dönemindeki kadar olmayacaktır ama enflasyon ve faiz daraldıkça riskli varlıklara ilginin artmaya başlayacaktır.
Önümüzdeki haftanın diğer gündemi de asgari ücret görüşmeleri olacak. Perşembe günü gerçekleşen üçüncü toplantının ardından işçi tarafı Türk-İş, asgari ücret beklentisini %45 enflasyon oranı ve %20 refah payı eklenmiş haliyle 29 bin 583 TL olarak açıkladı. Türk-İş’in beklentisi FED tedirginliğiyle birlikte piyasada satışların derinleşmesi için katalizör oldu. Piyasalar doğası gereği enflasyonist ortamda ücret artışının insani gerekliliğine değil, enflasyon üzerinde yaratacağı baskıya odaklanıyor.
Geçtiğimiz hafta gündeme gelen diğer bir haber Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notu takvimiyle ilgiliydi. Fitch’in ilk değerlendirmesi 31 Ocak 2025, ikinci değerlendirmesi 25 Temmuz 2025 tarihinde olacak. S&P Global’in ise ilk değerlendirmesini 25 Nisan 2025, ikinci değerlendirmesi 17 Ekim 2025 tarihinde yapacak.
Küresel piyasaların performansına baktığımızda; ABD’de bir de Trump kaynaklı geçici bütçe krizi yaşanıyor. Kongrenin 20 Aralık’a kadar onayladığı geçici bütçe tasarısı sona erdi. Trump yeni bütçe tasarısına karşı olduğunu söylüyor. ABD’nin geçici bütçesi, Kongre tarafından belirli bir süre için federal harcamaları finanse eder. Geçici bütçe yenilenmezse veya yeni bir bütçe üzerinde anlaşma sağlanamazsa, hükümetin kapanması söz konusu olabilir.
Perşembe günü ABD’de çok sınırlı bir toparlama olmasına rağmen Nasdaq ve Russel endeksleri gerilemeye devam etti. Cuma günü açılışın ardından beklenenin altında gelen PCE bile pozitif etki sağlamadı. (PCE, FED’in faiz politikasını belirlerken yakından takip ettiği verilerden bir tanesi, Cuma günü açıklanan PCE kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, beklenenin altındaydı) verinin dolar endeksi üzerinde yarım puanlık bir etkisi oldu. Dolar endeksi yarım puan kadar gerilerken EURUSD Paritesi 1,04’ün üzerine yükseldi
Amerikan endeksleri seçimlerden sonra başlayan ralliyi tamamlamış görünüyordu ancak ABD Borsalarında Türkiye saatiyle20:00’dan sonra yüzde 2’yi aşan çıkış ve uzun vadeli tahvil faizlerinde %0,75-0,80 civarı gerileme izlendi. ABD 10 yıllıları 4,50’in altına inerek 4,48’e kadar geriledi.
Veriden pozitif etkilenen ons altın 2630 direncine kadar yükseldi. ONS’a paralel gram altın %1,67 yükselerek 2974 TL oldu.
Yorumlar kapalı.