İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, yılın son meclis toplantısında yaptığı açıklamalarda asgari ücret artışı, enflasyon, büyüme ve teknoloji odaklı gelecekle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Özgener, özel sektördeki ücret artışlarının asgari ücretin üzerine çıkmaması gerektiğini belirtti ve bu artışların hem doğrudan hem de dolaylı etkilerinin kritik önem taşıdığını vurguladı.
ASGARİ ÜCRETİN ÜZERİNE ÇIKILMAMALI
Mahmut Özgener, 2025 yılı için belirlenen yüzde 30’luk asgari ücret artışının, 2024 yılı sonu enflasyonu ve 2025 yılı tahminleri baz alınarak hesaplandığını ifade etti. Ancak, özel sektörde ücretlendirme ve hizmet sektöründeki fiyat artışlarının asgari ücret artışını aşmaması gerektiğinin altını çizdi. Özgener, bu durumun enflasyonun düşüş hızını ve faiz oranlarını doğrudan etkileyeceğini söyledi.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE VERİMLİLİĞİN ÖNEMİ
Ekonomik büyümenin sürdürülebilir hale gelmesi için verimliliğin artırılması gerektiğini belirten Özgener, “Enflasyonu düşürmeyi öncelikli hedef olarak görüyoruz. Ancak bunun yanında ekonomik performansı artırmak için verimlilik kavramını daha fazla önemsemeliyiz” dedi.
OECD’nin iş gücü reformlarıyla büyüme oranının artabileceğine dikkat çektiğini belirten Özgener, kayıtlı iş gücü artırımı ve esnek çalışma modellerinin Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sağlayacağını ifade etti.
DEZENFLASYON SÜRECİ YETERSİZ
Türkiye’de dezenflasyon sürecinin yeterince etkili olmadığını belirten Özgener, 2025 yılının ana konusunun enflasyonla mücadele olacağını dile getirdi. Merkez Bankası rezervlerindeki artış ve cari açığın azalması gibi olumlu gelişmelere rağmen, aylık enflasyon verilerinin hala istenilen seviyelerde olmadığını vurgulayan Özgener, maliye politikaları ile para politikalarının eş güdüm içinde yürütülmesi gerektiğini söyledi.
YAPAY ZEKA EKONOMİYE POZİTİF ETKİ SAĞLAYACAK
Mahmut Özgener, 2025 ve sonrasında yapay zekâ teknolojisinin ekonomiye olan etkisinin daha belirgin hale geleceğini ifade etti. Özgener, “Yapay zekâ kaynaklı teknolojik gelişmeler, toplam faktör verimliliğini artırarak küresel büyümeye pozitif katkı sağlayacak. Gelişmiş ülkeler bu etkiden en fazla yararlanacak, ancak gelişmekte olan ülkelerin bu değişime ayak uydurması gerekiyor” dedi.
JP Morgan’ın raporuna atıfta bulunan Özgener, yapay zekâ ve teknolojinin doğru şekilde entegre edilmesi durumunda, gelişmiş ülkelerin büyüme oranlarına yakın sonuçlar elde edilebileceğini belirtti.
TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN 2025 BEKLENTİLERİ
Türkiye ekonomisinin 2025 yılında yüzde 3 civarında bir büyüme oranı yakalayabileceğini söyleyen Özgener, “Enflasyonun düşmesiyle birlikte faiz oranlarının da kademeli olarak düşeceğini bekliyoruz. Ancak bu süreçte ekonomik reformlara ağırlık verilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.