featured
  1. Haberler
  2. Borsa
  3. Sadaka Direği Kültüründen, Dans Direğine Evrilen Ticaret Ahlakı ve Borsa

Sadaka Direği Kültüründen, Dans Direğine Evrilen Ticaret Ahlakı ve Borsa

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İlk bakışta birbiri ile alakası olmayan bu saçma başlığın, kendi içerisinde nerede bağdaşacağı ve bunun borsayla nasıl bağlanacağı emini siz de kendinize ilk gördüğünüzde sormuşsunuzdur. O zaman biraz sabredin ve dikkatinizi toplayarak biraz okuyun sanırım olay biraz aşağıda sizin için de netleşecek…

Herşey esasında bugün yaptığı şu anketle başladı. Soru basit “Tüccarın amacı ne olmalıdır

Gelen cevaplardan da anlaşılacağı üzere toplumun çoğu Ticari Fayda seçeneği üzerinde mutabakat sağladı.

Günümüz tüccarının amacı; kapitalist düzenin onlara dayattığı veya zorunlu kıldığı demek de yanlış olmaz, karı maksimize etmektir. Karın maksimize edilmesi sürecinde karın oluşmasında etken olan; çalışan, hammadde sağlayan, satın alanların çıkarları tüccarın ahlaki değerleri ile sınırlı olarak korunmaktadır. Günümüzde görsel ve sosyal medyada çıkan grev haberleri ile tahişiş gıda haberleri de tüccarın artık karını maksimize etme konusunda ahlaki sınırlar esnetmektedeki değişimini gözler önüne sermektedir

Peki son dörtyüz yıl damgasını vuran kağitalizm öncesi bu işler nasıl oluyordu derseniz, sanırım buna en güzel cevabı Anadolu kültürü yine kendisi verecektir. Anayasasının temeli fütüvvet (merklik, yiğitlik, cömertlik) olan Ahilik sonrasında, yeni bir yorum ve sosyal ahlak anlayışı ortaya koymuştur.

Ahilik; 13 y.y. ortalanndan başlayarak Anadolu gençlerini aylak katmaktan ve kötü alışkaniıklardan kurtarmak, aynı zamanda devletin çok ihtiyacı bulunan askeri güce katkıda bulunmak için organize edilmiş çok yönlü bir kuruluştur. Herşeyden önce, Ahilik, belli süre bir kademede kalarak yetiştirilen yamak-çırak-kalfa-usta hiyerarşisi kurmak ve bu kademelerdeki baba-evlat ilişkisi gibi candan bağlarla birbirlerine bağlamak suretiyle ticareti sağlam ahlaki ve mesleki temellere oturtmaya çalışmıştır.

Diğer taraftan da esnaf ve sanatkarlar için önemli bir sorun olan üretici-tüketici menfaat ilişkilerinde birbirleriyie sürtüşmelerini engeilemeye çalışmış ve hem çalışanların hem de üretici-tüketici ilişkilerinin düzenlenmesine yönelik ahlakı önceleyen, ticari kaygılardan önce toplumsal faydayı ön planda tutan bir sistem olarak Anadolu topraklarında yedi asıra yakın varlığını sürdürmüştür.

Sonrasında Ahiliğin güç kaybetmesi ve dinamiklerinde yapılan değişikleiker ile ortadan kaldırılması ile ticari dengeler bozulmuştur. Bu yolculukta maalesef ki toplumsal faydadan, kar odaklı ticarete kayan ve ahlak erozyonuna uğrayan tüccar profili ortaya çıkmıştır.

Üretimin gücünün sadece tüketici üzerinde değil, üretici topluluğu ( lonca) üzerinde de terbiye edici ve düzeltici bir şekilde kullanıldığı, toplumsal dayanışma ve temiz ahlakın hedeflendiği Ahilikten günümüz ticaretine yaşanan erozyon tabii ki sadece bu alanla kısıtlı kalmadı.

Devleti Aliyye döneminde toplumsal sayanışmanın en güzel örneklerinden birisi de Sadaka Direği yada Sadaka Taşı denen bir gelenektir. “Bie lin verdiğini diğer el görmeyecek” sözünün hayata geçirilmiş hali olan sadaka direkleri, çoğunlukla cami yada mezarlıkların kenarlarında gözden uzak bir bölgede bulunur ve üstleri oyuk olurdu.Sadaka vermek isteyen, uygun bulduğu miktarda parayı sadaka direğine bırakır, ihtiyaç sahipleri de oradan ihtiyaçları nispetinde para alırlardı.

Günümüzün görgüsüzlük timsal olan, alanı mahçup eden, vereni yücelten ve toplumsal dayanışmanın yozlaşmasında büyük rol oynayan uygulamalar ile kıyaslandığında zaman içerisindeki yozlaşma maalesef ki bir kez daha gözler önüne seriliyor.

Tamam da tüccar dedin, Ahilik dedin, sadaka direği dedini peki kardeşim bunun borsa ile alakası ne derseniz , şimdi o noktaya gelelim.

  • Toplumsal faydaya önceleyen Ahilerden, karımız artsın da nasıl artarsa artsın diyen yeni tüccar modeline nasıl geçtiysek,
  • Sadaka direği kültüründen nasıl herkesi güzleri önünde sadaka dağıtarak bundan popülerite veya sosyal statü devşirmeye çalışan insanlar dönemine geçtiysek

borsaya gelen yeni yatırımcılarla birlikte, bu tecrübesiz yatırımcıları etkilemek adına yeni ve çok da ahlaki sınırları belirlenmemiş hatta bu sınırların bulunmadığı bir dönemden geçiyoruz.

Ahilikte hata yapan meslek erbabını uyarmak, usta çırak ilişkisi içerisindeki değerler, tüketicinin korunması gibi kavramlar yeni borsada sadece kazanç odaklı tüccarları doğurmaya başladı.

Bu yeni tüccarlar zümresinin amacı da tabii ki, öncelikle elindeki bir imkanı satmak yada en ahlaksız hali ile elindeki hisseleri yeni gelenlere satarak azami seviyede kar elde etmek oldu.

Daha da kötüsü, ihtiyacı olan insana destek olmak için kullanılan sadaka direğinin yerini, gece klüplerinde gösteri yapılan dans direkleri aldı.

Paraya ihtiyacı olan insanın ilgisini çekmek için o direkte dans etmeye başlayan, sosyal medya fenomeni, hisse pazarlamacısı, tahtacısı, patronu ellerinden gelen hüneri göstermek için birbiri ile yarış içerisine girdi.

Bu direk danscısı zümre paraya ihtiyacı olan insanlara sadaka dağıtacaklarını söyleyerek direkte raks etmekte ve yatırımcının ilgisini çekmek için en kıvrak motifleri sergilemektedirler.

Borsa ahlakının bozulmaya yüz tuttuğu günümüzde, en acısı da bu direk dansı ustalarının yarattığı erozyona kimsenin ses çıkartamamasıdır.

Sonuç olarak;

Toplumsal dayanışma kavramı sadaka direğinden, dans direğine evrilmişken, tüccarlar ahlaki değerlerden daha fazla elde edeceği kara odaklanıyorken

Artık bizlere düşen, mümkün olduğunca kapımızın önünü temiz tutmak olacaktır sanırım.

Kalın Sağlıcakla

Sadaka Direği Kültüründen, Dans Direğine Evrilen Ticaret Ahlakı ve Borsa
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.