featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Dilber Ana: Çilelerden Doğan Devrim

Dilber Ana: Çilelerden Doğan Devrim

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bazen hayat, en büyük hikâyeleri en sade anlarda saklar. Mazlum Çimen’in anlattığı bu anı da, tam olarak böyle bir hikâye… Bir balet, onun emek ve çileyle yoğrulmuş annesi, sahnenin büyüsü ve tesadüfen yan yana oturan iki farklı dünya…

GÖRSEL: Dilber Ana -Nesimi Çimen

GÖRSEL: Dilber Ana -Nesimi Çimen

Mazlum Çimen’in annesi bir gün Mavi Tuna balesini izlemeye gider. Onun yanında oturan kişi, ünlü iş insanı Nejat Eczacıbaşı’dır. Ama Dilber Ana için o sadece bir insandır. “Meraba gardeş nasılsın?” diyerek içtenlikle selam verir. O, statülerden, unvanlardan, sınıf farklarından habersiz, insanlığıyla oradadır. Nejat Eczacıbaşı da aynı içtenlikle yanıt verir, onun rahatını düşünerek “Buyurun efendim” der ve Mazlum Çimen’e dönerek, “Hiç merak etmeyin ben yanındayım” diye güven verir.

Oyun bittiğinde, Mazlum Çimen kulisten çıkıp annesini almak için gelir. Ama annesi yalnız değildir. Nejat Eczacıbaşı, Dilber Ana’yı kulise kadar getirmiştir. Tam ayrılacakken, Dilber Ana’nın içinden gelen o saf merhamet sorusu dökülür dudaklarından: “Senin durum ne, çoluk çocuk var mı, sana bakan var mı?”

Mazlum Çimen araya girip durumu açıklamak ister: “Anne, o Nejat Eczacıbaşı, holding sahibi, sayısız çalışanı var.” Ama Dilber Ana’nın zihnindeki ölçüt farklıdır: “Her şeyi olabilir oğlum, ben bir nasılsın diyeni var mı onu merak ettim.”

Hayatın bu sade ama derin anları, aslında büyük bir devrimin yansımasıdır. Mazlum Çimen’in babası yasaklı, uzak ya da kayıptı. Annesi, hayatın ona yüklediği tüm yükleri tek başına taşımıştı. Ve sonunda, babasının ölümünden bir yıl sonra, Dilber Ana da bir kalp krizine yenik düştü. Mezar taşında soyadı yoktur. Sadece “Dilber Ana” yazar.

Ancak onun hikâyesi burada bitmedi. Çilesi, fedakârlığı, sevgisi bir miras oldu. O bir halk ozanının eşi, bir baletin annesi, bir piyanistin büyükannesi olarak unutulmaz bir iz bıraktı. Abidin Dino’nun dediği gibi, “Bu bir devrimdir!”

Bu hikâye, insanların iç dünyalarının ve verdikleri emeğin, sosyal statüden ve maddi kazanımlardan çok daha değerli olduğunu gösteren güçlü bir hatırlatmadır. Dilber Ana’nın devrimi, sadece soyadından değil, bıraktığı ruhtan ve sevgiden okunur.

*KAYNAK: Seral Cumali’nin Mazlum Çimen ile yaptığı röportajdan alıntılar.

Dilber Ana: Çilelerden Doğan Devrim
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.