featured
  1. Haberler
  2. Dünya
  3. Almanya Seçimleri AB’yi Nasıl Etkileyecek? AB Yeniden Bir Araya Gelebilecek mi?

Almanya Seçimleri AB’yi Nasıl Etkileyecek? AB Yeniden Bir Araya Gelebilecek mi?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Seçimlerden zaferle çıkan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin lideri Friedrich Merz Almanya’nın yeni başbakanı olmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Merz’in görevi üstlenmesi durumunda benimseyeceği yaklaşım ise AB’deki mevcut dengeleri değiştirme ve kartların yeniden dağıtılmasına neden olma potansiyeli içeriyor.

Almanya’daki değişim, AB’nin pusulasını kaybettiği izlenimi verdiği, tek sesle hareket etmekte hiç olmadığı kadar zorlandığı ve küresel gelişmelerde ağırlığını koyamamakla eleştirildiği bir döneme denk geldi.

Liderlik rolü bekleniyor

Almanya, son yıllara kadar Avrupa’nın istikrar abidesi, yönlendirici ve vazgeçilmez ülkesi konumundaydı.

Gelinen aşamada ise oldukça farklı bir tablo söz konusu.

Almanya son dönemde, Brüksel’de, kendisinden beklenen liderlik rolünü üstlenemeyen, bir türlü harekete geçemeyen, kararların gecikmesine neden olan bir ülke olarak eleştirilir hale geldi.

Seçimler sonrasında Brüksel’deki genel kanı Merz’in özellikle acil konulara ilişkin daha iddialı bir rol üstleneceği yönünde.

Merz, kampanya dönemindeki açıklamalarında Almanya’yı Avrupa’da lider bir güç olarak gördüğünü defalarca tekrarladı.

Brüksel’deki düşünce kuruluşlarından Avrupa Politikalar Merkezi’nden (EPC) Janis Emmanouilidis’e göre AB’nin Almanya’nın kararlı liderliğine ihtiyacı var.

Merz’in mutlak önceliğinin Avrupa’yı mümkün olan en kısa zamanda güçlendirmek olacağını söylemesi AB çevrelerinde olumlu karşılandı.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden (ECFR) Jana Puglierin’e göre Merz, “zorlukların büyüklüğünün farkında görünüyor ve Almanya’yı bu zorlukların üstesinden gelmede kilit olarak görüyor”.

Almanya-Fransa ortaklığında yeni sayfa

Almanya’da Olaf Scholz döneminde AB’nin itici gücü konumundaki Alman-Fransız ortaklığı eskisi kadar iyi işlemez hale geldi.

Bu da bir bakıma “AB’nin motorunun teklemesine” neden oldu.

İki ülke arasındaki ikili ilişkiler de kan kaybetti.

Siyasi kariyerine 1989’da Avrupa Parlamentosu’nda başlayan Merz ise başından bu yana Alman-Fransız ortaklığına inanan bir isim.

Şimdi bu ortaklıkta eski günlere dönüş sinyali veriyor.

Merz, seçimlerden önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la iki kez görüştü.

Macron da Merz’i seçim zaferi nedeniyle kutlayan ilk liderlerdendi.

Macron görüşmeden sonra Almanca olarak attığı sosyal medya mesajında, “Fransa ve Almanya’ya büyük katkılar sağlamaya ve güçlü ve egemen bir Avrupa için çalışmaya her zamankinden daha fazla kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Merz, Polonya’yla ilişkileri de sıkılaştırma ve mümkünse bir üst seviyeye taşıma isteğinde.

İç hamleler AB’yi de etkileyecek

Önümüzdeki aylarda kurulması beklenen yeni Alman hükümeti oldukça önemli iç sorunların üstesinden gelmek zorunda. Ülkede kaydedilecek her başarı ya da başarısızlık bir şekilde diğer AB ülkelerini de etkileyecek.

Aşılması gereken sorunların başında Alman ekonomisini içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarmak geliyor.

AB’nin en büyük ekonomisi konumundaki Almanya’nın ekonomi alanında eski günlerine dönmesi diğer AB ülkeleri açısından da önem taşıyor.

Göç ve sığınma konusunda benimsenecek politikalar da AB düzeyinde alınacak kararların şekillenmesinde önemli rol oynayacak.

AB’de kural dışı göçe karşı mevcut politikaların daha sıkı hale getirilmesini isteyenler çoğunlukta.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) göç politikaları farklı.

Yeni koalisyonun bu partilerden oluşması durumunda göç alanında izlenecek politika AB’deki tartışmaları da etkileyecek.

Macron da Merz’i seçim zaferi nedeniyle kutlayan ilk liderlerdendi.

Macron görüşmeden sonra Almanca olarak attığı sosyal medya mesajında, “Fransa ve Almanya’ya büyük katkılar sağlamaya ve güçlü ve egemen bir Avrupa için çalışmaya her zamankinden daha fazla kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Merz, Polonya’yla ilişkileri de sıkılaştırma ve mümkünse bir üst seviyeye taşıma isteğinde.

İç hamleler AB’yi de etkileyecek

Önümüzdeki aylarda kurulması beklenen yeni Alman hükümeti oldukça önemli iç sorunların üstesinden gelmek zorunda. Ülkede kaydedilecek her başarı ya da başarısızlık bir şekilde diğer AB ülkelerini de etkileyecek.

Aşılması gereken sorunların başında Alman ekonomisini içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarmak geliyor.

AB’nin en büyük ekonomisi konumundaki Almanya’nın ekonomi alanında eski günlerine dönmesi diğer AB ülkeleri açısından da önem taşıyor.

Göç ve sığınma konusunda benimsenecek politikalar da AB düzeyinde alınacak kararların şekillenmesinde önemli rol oynayacak.

AB’de kural dışı göçe karşı mevcut politikaların daha sıkı hale getirilmesini isteyenler çoğunlukta.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) göç politikaları farklı.

Yeni koalisyonun bu partilerden oluşması durumunda göç alanında izlenecek politika AB’deki tartışmaları da etkileyecek.

Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, 24 Şubat’ta Brüksel’de yapılan AB Dışişleri Konseyi öncesinde Merz’in açıklamalarının yeni bir dönemin başlangıcında olunduğuna işaret ettiğini söyledi.

Veldkamp, “Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla başlayan dönem artık sona erdi” diye konuştu.

AB içinde yeni ABD yönetimiyle gerçekçi beklentiler içinde olunması gerektiğini savunanlar giderek artıyor.

Kaynak BBC

Almanya Seçimleri AB’yi Nasıl Etkileyecek? AB Yeniden Bir Araya Gelebilecek mi?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.