İkili iletişim. Bir yerde istenmek ve istenmemek ve bir sürü detay. İkili iletişimin bazı zeminleri vardır. 2 tane taraf, ve bu taraflar gerçekten denk taraf olmalı. Yani iki çocuk, iki yetişkin, iki şirket veya her neyse, o ikisi denk olmalı. Çünkü olmadığında sağlıklı bir kanal oluşmaz. Ortak paydalar olmalıdır. Bir şeyleri paylaşmalısınız. Aynı açıyı, aynı hayatı, aynı mahalleyi, aynı ofisi. Hiç fark etmez. Bazen yüz yüze olmanız gerekmez, aynı televizyona bakarken farklı yerlerden paylaşırsınız hislerinizi. Bazen yanınızdaki başınızı omzunuza koyar anlatır hislerini. Siz soruna çare bulmazsınız belki ama birine dış ses olursunuz. Yani paylaştığınız ortak olur, hisler ortak olur. Ama bir şey ortak olur.
Bazen bir yer sizi ister. Bir yere ait hissedersiniz. O yerin size verdiği şeyler sadece huzur olmaz, sizi siz yapar, sizden bir parça alır, sizi ileriye götürür. İkili iletişim de böyle bir şeydir. Bazen kurduğunuz iletişimler size zehir olur ama siz devam edersiniz. O iletişimi bitiren olaya bakarsınız, ama altındaki yüzlerce olay kulağınızdan geçer. Gözünüzün önüne gelir. Herkes haksızlığa uğrar, herkes iletişimsizliğe uğrar, herkese yanındaki ihanet eder, herkesin bir yaşantısı vardır. Bunları inkar edemeyiz. Fakat herkes bunları herkesle paylaşmaz. Fakat yanlış paylaşım yapmak sizi paylaşıma küstürebilir. Yürürken düştün diye yürümeyi bırakamazsın. Daha yakın olduklarında bu bırakmamazlığı daha çok yaparsın. Bazen uzak olduklarında da bu bırakmamazlığı yapman gerekir. Yani her zaman sen daha çok alamazsın. Evet belki yakınlarında daha çok alırsın ama hayat bazen senden, verdiğine kıyasla daha çok şey ister. İkili ilişkilerde de bu böyledir ama çıkar üzerine kurduğun ikili ilişki çoksa, sen hayata bir şeyler katamazsın.
Hani dedik ya ikilide biri daha çok verir. Az veren eğer hep çok vermek için niyet ve çabası varsa, çok veren kendini kötü hissetmez. Siz bir yerde çok çalışırsınız normalin üstünde, eğer hakkınızı o an vermiyorlarsa bile verme motivasyonu ile çalışırlarsa, siz çok çalışan olarak gururunuz kırılmaz. Her zaman bir şey yapmanıza gerek olmaz, bazen niyetin beyanı önemlidir. Hatta bana göre her zaman önemlidir.
Dünyanın bize öğrettiği son dönemki yanlışlardan birisi de bunu reddetmemizi sağlamak. Herkesin doğrusu sizde çalışmayabilir, sizin doğrunuz herkese uymayabilir. Yaptığınız hataları başkası yapmayabilir, ya da sizin geçtiğiniz yerde başkası hata yapabilir. İletişimde keskin kurallar koymak sizin o kuralları çiğneyeceğiniz güne kadar kendinize işkence etmek dışında bir işe yaramaz çoğu zaman.
Yaşadığınız ilişkilere bir de bu açıdan bakın. Acaba siz gerekli niyet beyanını gösteriyor musunuz?
Yorumlar kapalı.