Barclays PLC, 1896’da İngiltere’de kurulan ve kökleri 1600’lerin sonlarındaki kuyumculuk bankacılığına dayanan çok uluslu bir finans kuruluştur. Birçok ülkede bilinen bir isim olan Londra merkezli Barclays, perakende bankacılık , yatırım bankacılığı , servet yönetimi , aracılık hizmetleri ve kredi alanlarında faaliyet göstermektedir. İşletmenin merkezi Londra’nın Canary Wharf bölgesindedir.
Spk Bülteni’nde gördüğümüz üzere, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Barclays Bank PLC’nin “Barclays Menkul Değerler AŞ” ünvanlı aracı kurum kurmasına onay verdi. Tabi bu onay, borsa çevrelerinde: “2. Bir Bank Of America vakası yaşanır mı, piyasaya etkisi ne olur, Bofa’ya rakip olur mu? gibi soruları beraberinde getirdi.
Barclays’in Türkiye ilgisi ilk olarak 1996 yılında başlamış görünüyor, sonrasında yaşanan 28 Şubat Postmodern Darbe Süreci, kısa süreli koalisyon hükümetleri ve 2001 krizi derken, Barclays Bank, 2006 yılında ekonominin düzlüğe çıkmasının ardından Türkiye’ye temsilcilik kurma fikrini tekrar masaya yatırıyor. Bu kapsamda Barclays, 2007 yılında BDDK’ya Türkiye’de temsilcilik kurmak için başvuruda bulunuyor ancak BDDK Barclays Bank’ta PKK/Kongra Gel’in hesaplarının bulunduğunu tespit ederek, talebi geri çeviriyor.
Bu yeni oyuncunun geçmişine baktığımızda;
- Dark Pool İhlalleri (2016)
- 2. LIBOR Manipülasyonu (2012 & 2015)
- Mortgage Krizi Cezası (2017)
- Forex Manipülasyonu (2015)
- Yetkisiz Türev İşlemleri (2018) gibi vakalarda milyarlarca dolar ceza ödediğini ve piyasalarda baya tartışmalı olduğunu görmekteyiz.
Sonuç olarak;
Barclays gibi büyük bir yatırım bankasının Türkiye pazarına adım atması, uluslararası yatırımcıların ilgisini çekebilir. Bu durum, yabancı sermayenin artmasını ve borsadaki likiditenin yükselmesini sağlayabilir.
Barclays’in Borsa İstanbul’a katılması, Borsa İstanbul’un global bir finansal merkez olma yolundaki adımlarını hızlandırabilir. Ayrıca, Türk şirketlerinin uluslararası platformlarda işlem görme fırsatları artabilir. Bu, Türk şirketlerinin küresel rekabet gücünü artıracak bir gelişme olabilir.
Barclays, Türkiye’ye gelince, yerli bankalar ve diğer yatırım kuruluşlarıyla daha fazla rekabet ortamı yaratılabilir. Bu da yenilikçi finansal ürünlerin ve daha kaliteli yatırımcı hizmetlerinin piyasada yer almasını sağlayabilir. Böylece, Türk yatırımcıları için yeni fırsatlar ortaya çıkabilir.
Ancak kurumun uluslararası sabıkası ve geçmişi de göz önünde alındığında, başarılı bir entegrasyon için Türkiye’nin finansal altyapı ve regülasyonlarında iyileştirme ve düzenleme yapılması kaçınılmazdır.
Yorumlar kapalı.