ABD ile Çin arasında giderek alevlenen ticaret savaşlarında yeni bir perde açıldı. Eski Başkan Donald Trump’ın yeniden sahneye çıkmasıyla birlikte açıklanan yüzde 125’lik ek gümrük tarifesi, Çin menşeli ürünlerin ABD pazarındaki rekabet gücünü ciddi oranda zayıflattı. Çin’den gelen bazı ürünlerde vergi oranı yüzde 136,5’e ulaşmış durumda. ABD’li tüketici için bu, yıllık 3.800 dolara varan ek maliyet anlamına gelirken, Türkiye gibi alternatif tedarikçi ülkeler için yeni fırsatlar doğuruyor.
TÜRKİYE’NİN ABD’YE İHRACATTA ELİ GÜÇLENİYOR
Türkiye’nin ABD’ye yaptığı ihracat 16,4 milyar dolar seviyesinde. En çok kimyevi ürünler (1,52 milyar $), otomotiv (1,21 milyar $) ve hazır giyim sektörleri öne çıkıyor. ABD’nin toplam ithalatındaki Türkiye payı yüzde 0,46 olsa da, Çin’in devreden çıkması bu oranın kısa sürede artması için uygun bir zemin hazırlıyor.
AVANTAJI FIRSATA ÇEVİRMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Türkiye’nin üretim kabiliyeti yüksek olan hazır giyim, tekstil, plastik, deri, makine, otomotiv ve mücevher gibi sektörlerde ABD pazarına daha fazla nüfuz etmesi mümkün. Ancak bunun için kamu tarafının devreye girmesi şart:
- Navlun desteği: ABD uzak bir pazar, bu yüzden taşıma maliyetleri Türkiye’nin en büyük dezavantajı. Uçak kargo başta olmak üzere taşıma sübvansiyonu sağlanmalı.
- Eximbank özel kredi paketi: ABD’ye ihracat için firmalara düşük faizli, hızlı erişilebilir krediler sunulmalı.
- 40. Amerikan Türk Konferansı (15-16 Mayıs): Vizesi olan tüm iş insanları devlet destekli götürülmeli, ikili görüşmeler teşvik edilmeli.
- ABD Ar-Ge Masası: Potansiyel ürün ve sektör tespitine özel, ihracatçılara doğrudan danışmanlık verecek bir yapı kurulmalı.
- Turquality benzeri destekler: ABD’ye açılmak isteyen tüm firmalar bu kapsamda yoğun biçimde desteklenmeli.
BİR STRATEJİK ATILIM, BİR 10 KAT BÜYÜME
Yalnızca konuşarak değil, hemen harekete geçilerek Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 2-3 yıl içinde 10 katına çıkarılabilir. Bu süreç, sadece ihracatçıların değil, Türkiye’nin büyüme stratejisinin de yeniden şekillenmesini sağlayabilir.
Unutulmamalı ki dünya ekonomisi yeniden dizayn edilirken, bu satranç tahtasında doğru hamleyi yapan kazanacak. Türkiye, ‘Çin hariç erteleme’ kararı verilen bu ortamda ‘yerine geçebilecek ülke’ olma şansını doğru değerlendirmeli.
Yorumlar kapalı.