Fitch Rating raporu sonrası gözler S&P Rating’in raporuna çevrilmişken oradan da benzer hususların altının çizildiği bir rapor geldi.
Cuma günü gelen raporda S&P, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesini açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunun “BB-” olarak teyit edildiği ve kredi notu görünümünün “durağan” olduğu belirtildi
Buraya kadar tamam da peki raporda nelere yer verildi derseniz , önce Fitch Raporuna bir göz atalım sonra da S&P raporunun satır aralarına bakarak ortak noktaları ve güçlü/zayıf tarafları ortaya koyalım.
Fitch Raporundan Kesitler
Ocak 2025 sonunda yayımlanan Fitch Rating Raporunda Türkiye’nin kredi notu ve görünümünde değişikliğe gitmemiş ve bazı saptalmalar yapmıştır. Bu saptamalar kapsamında;
- Tutarlı para politikası ve yükselen döviz rezervi
- KKM yükünden kurtuluş
- Merkezi Yönetim Bütçesindeki disiplin ve düşük devlet borcu stoğu
- Yönetim ve hukukun üstünlüğü ilkesi
başlıkları altında mevcut ekonomi ve mali politikaların başarısı gündeme taşınarak, sıkılaşmaya, vergi gelirlerini artırmaya, cari açığı kapatmaya yönelik politikalarda devam edilmesinin altı çizilirken, Moody’s ile ortak olarak; otoritenin merkezileşmesinin yürütülen politikaları açısından en önemli risk alanı olarak tespit edilmişti.
S&P Raporundan Satır Başları
Moddy’s ve Fitch raporundan farklı olarak son dönem gelişmelerden kaynaklı rakamsal veriler değişse de yönetimsel endişelere bu raporda da altı kalın olarak çizilmiş bir şekilde yer verildi.
Önce ekonomi ve üretime ilişkin tespitlerden başlayalım;
- Hükümetin enflasyonu düşürme planının temel taşlarından birisi, istikrarlı bir ticaret ağırlıklı nominal döviz kurudur. Bu yıl bile, reel döviz kurunun değer kazanması, hala yüksek olan işgücü maliyetleri ve sıkı iç kredi koşullarıyla birlikte, özellikle ihracatçılar için kurumsal kar marjlarını sıkıştırdı. Azalan kurumsal karlılık, şirketleri yatırım yapmaktan çekinir hale getirdi. 2025’te GSYİH’da beklenen yavaşlamanın arkasında yatan şey, yatırımdaki bu yavaşlamadır
- GSYİH büyüme projeksiyonlarımız 2025 için %2,7 ve 2026 için %2,9’dur. Türkiye’nin ulusal hesaplarını anlamak, envanterlerden GSYİH’ye büyük tekrarlayan negatif katkılar ışığında zordur. Bu negatif rakamlar, gerçek enflasyonu hafife alan tüketim deflatörleri gibi görünenler nedeniyle gerçek tüketimin aşırı tahmin edilmesini yansıtıyor olabilir. Her halükarda, tüketimde bazı temel dayanıklılıklar olmasına rağmen, önümüzdeki iki yıl için gerçek anlamda %1’den az yatırım harcaması bekliyoruz. Hizmet sektörleri, özellikle inşaat, sanayi sektörlerini geride bırakmaya devam ediyor. Örneğin, Türkiye’nin GSYİH’sinin %16’sını oluşturan imalat, 2024 yıl sonuna kadar olan iki yılda sadece %2,3 büyürken, inşaat ve gayrimenkul (toplamda GSYİH’nin %13’üne eşdeğer) aynı dönemde %10,5 arttı. Hizmet sektörünün faiz oranlarına olan artan duyarlılığı göz önüne alındığında, ekonomi için hala riskler bulunmaktadır.
- Euronun dolara karşı son zamanlarda değer kazanması Türk ihracatçılarına fayda sağlayabilir. Bunun nedeni, birçok temel emtia girdisinin dolar üzerinden fiyatlandırılması, ihracatın neredeyse yarısının euro bölgesine gitmesi ve euro üzerinden fiyatlandırılmasıdır, bu da Türkiye’nin ticaret şartlarına fayda sağlar. Dahası, düşük enerji fiyatları, eğer devam ederse, Türkiye’deki tüketime ve ülkenin ödemeler dengesi sonuçlarına fayda sağlayacaktır.
- 2025’in başında, kısa vadeli dış borcun brüt rezerv kapsamı (kalan vadeye göre) %74 iken, 2023’ün üçüncü çeyreğinde bu oran %53’tü. Ancak, muhalif politikacıların 23 Mart’ta hapsedilmesinden bu yana, bu rakamın %70’in altına düştüğünü tahmin ediyoruz. Net rezerv (kullanılabilir rezervler) tanımımız, ikamet edenlerden ödünç alınan dövizleri brüt rezervlerden hariç tutuyor. Son bir ayda, kullanılabilir rezervler tahmini 24,4 milyar dolar (veya altın yeniden değerleme etkileri hariç 35,2 milyar dolar) azaldı. Aynı dönemde Merkez Bankası’nın net dış varlık pozisyonu 17 Nisan 2025 itibarıyla 61,7 milyar dolardan 32,8 milyar dolara geriledi.
- Daha sıkı para politikasına geçişin Türkiye’nin finansal sistemindeki varlık kalitesini etkileyeceğini düşünüyoruz. Bankacılık Sektörü Ülke Risk Değerlendirmemiz Türkiye’nin bankacılık sektörünü ‘9’ grubuna yerleştiriyor; burada ’10’ en yüksek riski, ‘1’ ise en düşük riski ifade ediyor
Bu başlıkların yanı sıra bir çok rakamsal veriye de yer verilen raporda kısaca, para ve maliye politikası kapsamında son dönemde yaşanan gelişmeler sebebiyle politikanın bazı riskleri barındırdığı, sanayi sektörünün büyümesinde olarak sorunların görüldüğü belirtilmiş ve kendinden önceki diğer iki raporda da farklı cümlelerle ifade edilen şu hususların altı çizilmiştir.
“Türkiye’nin kurumsal yapılarının zayıf olduğunu düşünüyoruz. 2017 anayasası uyarınca, yürütme organının, kabine bakanlarını ve merkez bankasının liderliğini atama ve görevden alma ve kararnameler çıkarma yetkisi de dahil olmak üzere önemli yetkileri var. Görüşümüze göre, karar alma oldukça merkezileştirilmiş ve yürütme üzerinde sınırlı parlamento ve yargı denetimi var.
Devam eden iç siyasi oynaklık beklentimizi derecelendirmemize dahil ediyoruz. İç gerginlikler mülkiyet hakları konusunda da sorular doğurduğu ölçüde, doğrudan yabancı yatırımın Türkiye’nin cari açığını finanse etmedeki rolünün iktidardaki AKP partisinin ilk iktidar döneminde ulaşılan 2006’daki GSYİH’nın %3,5’lik zirvesinin çok altında kalması muhtemeldir.
Sonuç Olarak
Daha önceki raporlarda da belirtildiği üzere artık sadece para ve maliye politikaları ile enflasyonla mücadele edilmesinin imkanı kalmamıştır. Bu süreç sonrasında içerisinde sanayi sektörünün kalkındırılması, eğitim sisteminin geliştirilmesi, kamu iradesinin merkezileşmesinin önüne geçilmesi gibi hususları içeriri bir seri yapısal reformların yapılmaması durumuna kredi notunun artışında sürecin uzuyacağı aşikardır.
Herşey bir yana “ İç gerginlikler mülkiyet hakları konusunda da sorular doğurduğu ölçüde yabancı yatırımcının çekincen olması muhtemeldir” ifadesi ile mesaj net olarak verilmektedir.
Türkiye’nin 2025 yılının kalanında not takvimi şu şekilde:
16 Mayıs 2025 CI
30 Mayıs 2025 Scope
25 Temmuz 2025 Fitch ve Moody’s
17 Ekim 2025 S&P Global
Yorumlar kapalı.