Madencilik devlerinden enerji devlerine kadar giderek artan sayıda önemli şirket, doğal hidrojene olan ilgiyi benimsiyor .
Savunucularının, küresel enerji manzarasını kökten değiştirebileceğini söylediği bir kaynağın potansiyeli konusunda söylentiler artmaya devam ediyor .
Bazen beyaz, altın veya jeolojik hidrojen olarak da bilinen doğal hidrojen, Dünya yüzeyinin altında doğal haliyle bulunan hidrojen gazını ifade eder. Uzun zamandır göz ardı edilen ve ilk olarak yaklaşık 40 yıl önce Mali’de tesadüfen keşfedilen kaynak, karbon içermez ve yakıldığında yalnızca su üretir.
Yatırımcıların yeni gelişen doğal hidrojen sektörüne olan ilgisi son aylarda yoğunlaşıyor ve bu durum başlangıçta araştırma girişimleri ve küçük keşif şirketleri tarafından yönlendirilen iyimserliği körüklüyor.
Son bir yılda sektörün yerleşik destekçileri arasında madencilik devleri Rio Tinto da yer aldıve Rusya’nın devlet enerji devi Gazprom’un Fortescue’su , İngiliz petrol devi BP’nin risk sermayesi kolu ve Bill Gates’in temiz teknoloji yatırım fonu Breakthrough Energy Ventures .
Danışmanlık şirketi Rystad Energy tarafından yayınlanan araştırmaya göre, şu anda dünyanın birçok ülkesinde keşif çalışmaları devam ediyor ve son bir yılda proje sayısı bakımından Kanada ve ABD başı çekiyor.
Analistler, önümüzdeki yılın sektör oyuncularının keşif kampanyalarıyla bu zor bulunan gazı yakında bulabileceklerini umması nedeniyle kritik bir yıl olmasını bekliyor.
Ancak, eleştirmenler çevresel endişeleri ve dağıtım zorluklarını dile getirirken, herkes doğal hidrojenin temiz enerji potansiyeline ikna olmuş değil. Uluslararası Enerji Ajansı ise, kaynağın “ekonomik olarak uygulanabilir bir şekilde yakalanması için çok dağınık” olma ihtimalinin bulunduğu konusunda uyardı .
‘Beyaz altın’ için küresel mücadele
Rystad Energy’de hidrojen araştırmaları başkanı Minh Khoi Le, doğal hidrojenin 2025′te vaat ettiklerini yerine getirip getiremeyeceğini tahmin etmenin zor olduğunu söyledi.
Le yaptığı açıklamada, “Sanırım geçen yıl doğal hidrojen alanı için işlerin gerçekten ilginçleştiği yıldı çünkü o zaman birçok şirket sondaj kampanyaları ve çıkarma testleri planlamaya başladı ve bazı önemli oyuncuların da dahil olmaya başladığını gördük” dedi.
“O zamandan beri ilerlemenin nispeten yavaş olduğunu söyleyebilirim. Gerçekten sondaja başlayan sadece birkaç şirket var,” diye ekledi.
Geçtiğimiz yıl doğal hidrojene olan küresel ilgiyi ” beyaz altına hücum ” olarak nitelendiren Rystad’dan Le, son 12 ayda önemli bir ilerleme kaydedilmediğini ancak yatırımcı ilgisindeki artışın bazı anlamlı sonuçlar elde edilmesine yardımcı olabileceğini söyledi.
Ve ilave olarak ″Şimdi, şirketlerin yatırım aldığını görmeye başlıyoruz, böylece sondaj kampanyalarını finanse edecek paraları oluyor. Yani, bu şeyin işe yarayıp yaramayacağına dair bir cevap alacaksak, bu sonuca bu yıl biraz daha hızlı varacağız,” dedi
Hidrojen uzun zamandır enerji dönüşümünde önemli rol oynayabilecek potansiyel enerji kaynaklarından biri olarak gösteriliyor , ancak çoğunluğu kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtlar kullanılarak üretiliyor ve bu süreç önemli miktarda sera gazı emisyonuna neden oluyor.
Yenilenebilir elektrik kullanarak suyu hidrojen ve oksijene ayırmayı içeren bir işlem olan yeşil hidrojen, hidrojen renk gökkuşağının bir istisnasıdır . Ancak, gelişimi artan maliyetler ve zorlu bir ekonomik ortam tarafından engellenmiştir.
Temiz, yerli enerji
Avustralyalı HyTerra, geçen yılın ağustos ayında Fortescue’dan 21,9 milyon dolarlık yatırım aldığını duyurmuş ve elde edilen gelirin genişletilmiş keşif projelerinin tamamını finanse etmek için kullanılacağını belirtmişti.
Önde gelen yeşil hidrojen geliştiricilerinden biri olan Fortescue’nun sözcüsü, şirketin doğal hidrojen sektörüne yönelik hamlesinin “sıfır emisyonlu yakıtları keşfetmeye yönelik stratejik taahhüdü” ile uyumlu olduğunu söyledi.
Doğal hidrojenin emisyon profilini tam olarak değerlendirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu kabul eden Fortescue sözcüsü, bu teknolojiyi endüstriyel karbonsuzlaştırmayı hızlandırmak için “umut verici bir fırsat” olarak nitelendirdi.
Öte yandan, BP’nin girişim sermayesi kolu olan BP Ventures, bu yılın başlarında İngiltere merkezli doğal hidrojen arama girişimi Snowfox Discovery’nin A Serisi yatırım turuna öncülük ederken , Fransa merkezli girişim Mantle8 yakın zamanda Bill Gates tarafından 2015 yılında kurulan bir iklim ve teknoloji fonu olan Breakthrough Energy Ventures da dahil olmak üzere yatırımcılardan 3,4 milyon avro (3,9 milyon dolar) tohum yatırımı aldı .
Breakthrough Energy’nin baş teknoloji sorumlusu Eric Toone, fonun Mantle8 ve ABD merkezli startup Koloma gibi şirketleri desteklemesinin sebebinin, doğal hidrojenin “temiz, yerli enerjinin yeni bir çağını başlatabilecek” bir potansiyele sahip olması olduğunu söyledi.
“Hidrojen saf reaktif kimyasal enerjidir. Yeterli hidrojenimiz varsa ve yeterince ucuzsa, hemen hemen her şeyi yapabiliriz. Bunu metal yapmak, yakıt yapmak, hatta yiyecek yapmak için kullanabiliriz ve tüm bunları geleneksel yaklaşımlardan çok daha az emisyonla yapabiliriz,” dedi Toone CNBC’ye e-posta yoluyla.
“Bunun orada olduğunu ve sadece izole ceplerde olmadığını biliyoruz. Erken keşifler altı kıtada doğal hidrojen tespit etti. Şimdiki zorluk, onu verimli bir şekilde nasıl çıkaracağımızı, güvenli bir şekilde nasıl taşıyacağımızı ve onu çalıştırmak için sistemleri nasıl inşa edeceğimizi bulmak,” diye ekledi.
‘Evreka anı’ arayışında
Fransa merkezli Mantle8 şirketinin Genel Müdürü Aurian Durbuis, girişim sermayesi perspektifinden bakıldığında ivmenin kesinlikle arttığını söyledi.
“Gerçekten de artan bir ilgi var, özellikle de şu anki yeşil hidrojen dinamikleri göz önüne alındığında, ne yazık ki. İnsanlar gözlerini bizim lehimize olan başka çözümlere çeviriyor,” şeklinde mülakat verdi Durbuis
Fransız Alpleri’nin eteklerindeki Grenoble merkezli Mantle8, Avrupa Birliği’nin hedeflerini tamamlamak amacıyla 2030 yılına kadar 10 milyon ton doğal hidrojen keşfetmeyi hedefliyor .
“Soru şu ki, petrol ve gaz terminolojisinde üretilebilir rezervuarlar bulabilir miyiz? Bir sektör olarak gerçekten çözmemiz gereken şey bu,” dedi Durbuis.
“2028′de sondaj yapabileceğimizi düşünüyoruz ve umarım bu bir evreka anı olur çünkü o zaman bir şey bulabilirsek, bu açıkça oyunun kurallarını değiştirebilir. Basınçla yüksek oranda yoğunlaşmış hidrojen bulursak, bu her şeyi değiştirir,” diye ekledi.
Doğal hidrojenin bundan sonraki aşaması ne?
Hidrojenin enerji dönüşümündeki rolüne dair kanıta dayalı bir bakış açısı getirmeyi amaçlayan akademisyenler, bilim insanları ve mühendislerden oluşan bir grup olan Hidrojen Bilim Koalisyonu, doğal hidrojen araştırmalarının hala “embriyonik aşamada” olduğunu, ancak buna rağmen büyük ölçekte çıkarılabilen neredeyse saf hidrojen içeren büyük bulgular bulma olasılığının “nispeten düşük” göründüğünü söyledi.
Örneğin, dünyanın tek hidrojen üreten kuyusunun Mali’de bulunduğunu belirten jeolog ve Hidrojen Bilimi Koalisyonu üyesi Arnout Everts, ı açıklamada, “Tek bir rüzgar türbininin günlük enerji üretiminin yalnızca bir kısmını” karşılıyor. ABD kaya gazının evrimini bir benzetme olarak ele alırsak, büyük buluntular yapılsa bile, endüstriyel üretime ulaşmanın muhtemelen onlarca yıl sürmesi gerekecek” dedi.
Sonuç olarak Hidrojen Bilimi Koalisyonu, doğal hidrojen arayışının, günümüzde endüstrilerin karbonsuzlaştırılması için ihtiyaç duyulan yenilenebilir hidrojene odaklanmayı engelleme riski taşıdığını söyledi.
Yorumlar kapalı.