Küresel ekonomiler Enflasyonla resesyon arasında denge kurmaya çalışılırken olan hisse senedi piyasalarına oluyor. İçerideki gelişmelere ek olarak Borsa İstanbul’un artık global piyasalarla korelasyonu çok yüksek. Dışarıda ne oluyorsa içeride de tekrar ediyor.
Bir yanda küresel piyasalar, bir yanda içeride soğuyan ekonomi diğer yanda jeopolitik gelişmeler, BİST100’de dünkü pozitif hava geride kaldı. Dünyada ve Türkiye’ de pay piyasalarında volatilite devam ederken önce BİST100’ de bugün yaşananlara kısaca bir göz atalım;
Endeks 11200 direncini geçemiyordu dün hiç beklenmedik bir gelişme bir miktar umutlandırmıştı fakat işlem hacmi yükselişi teyit etmedi. Bugün küresel piyasalara paralel BİST100 Endeksi %3,01 değer kaybetti. 324 puan düşen endeksin kapanışı 10.473’ten gerçekleşti. Düşüşe en yüksek katkı yine XBANK endeksinden geldi. %4,88 değer kaybeden bankacılık sektörünün lokomotiflerinden Akbank ve İsctr yüzde beşe yakın geriledi.
Global piyasaların bahanesiyle 10420 puan civarındaki GAPdolmuş oldu. Bu seferde 10720’de gap bırakarak düştük. 10685, 50 günlük ortalama bölgesi olası bir tepkide direnç olarak karşılaşabiliriz. Kısa vadeli ortalamalar 500 günlükle yaklaşıyor yön yukarı dönmezse satış derinleşebilir hala çok belirsiz. 10450 puanın altı ilk etapta 10270 görünüyor. Dolar bazıda 316 desteği varmış bugün altında kapattık ama kırdık diyemeyiz. İşlem hacmi de iyice geriledi 82,6 Milyar. Umarımönümüzdeki hafta telafi ederiz.
Haftalık para ve banka istatistiklerine göre, Bankacılık sektörünün toplam mevduatı 17,5 trilyona yükselmiş, 1 ile 3 aylık mevduat faizleri %59,3,TL mevduatlar %60 seviyesinde dengeleniyor. Ticari kredi faizleri yaklaşık %62, bireysel kredifaizleri %74,5.
Borsalar neden düşüyor?
Faiz indirimi Amerikan endekslerinde zaten fiyatlanıyordu. ABD Endeksleri ve diğer küresel endeksler için parametreler değişmeye başladı geçtiğimiz haftalarda ekonomide soğumaya işaret eden veriler faiz indirimi olasılığını yükselttiği için piyasalar tarafından olumlu karşılanırken, geldiğimiz aşamada zayıf gelen veriler resesyon korkusu yaratmaya başladı.
Dün Amerikan Borsalarında, zayıf gelen ISM İmalat sanayi endeksi verisi büyüme endişelerini beraberinde getirdi ve 3 endekste de satışlar derinleşti. ABD Enflasyonla mücadele ederken büyüme sorunu yaşamamıştı, zayıflayan göstergeler tedirginlik yarattı. Ya ekonomide faiz indiriminde geç kalındı, yüksek faiz şirketleri beklenenden daha fazla olumsuz etkiliyor ya da piyasalar abartıyor.
Euro bölgesinde daralmaya işaret eden PMI (Satın alma yöneticileri endeksi) verisi sonrasında EURO Stoxx50 (Euro bölgesindeki 11 ülkeden 50 hissenin oluşturduğu endeks) %2,2 oranında değer kaybetti son iki haftada endekste %6 kayıp var. Varlık alımını azaltan, faiz arttıran BOJ’dan sonra Japon Nikkei endeksi %5 geriledi
Euro bölgesinde Almanya’nın öncülüğünde daralma devam ediyor, Bu hafta gelen PMI verileri de bölgede zayıflayan ekonomik görünümü destekledi. Otomotiv başta olmak üzere sanayi üretiminde ciddi bir yavaşlama var. Avrupa piyasalarında enflasyon 2’ nin altına gelebilir endişesi başladıve Avrupa’nın resesyona girdiği düşünülüyor. Avrupa borsalarındaki düşüş bunun yansıması.
ABD’de durum farklı değil bugün tarım dışı istihdam verisi açıklandı beklenenden daha düşük gelmesine rağmen paypiyasalarına bir hareket getirmedi. Güvenli liman olarak görülen ABD on yıllıkları10 Baz puan geri geldi ama hisse senedi piyasalarına katkısı olmadı. Piyasaların toparlaması için faiz indirimi yeterli olmayacak gibi bir görüntü var. Tarım dışı verilerinden sonra ABD vadelileri %2 civarında geriledi.
Tarım dışı verisinden sonra yakından Takip ettiğim bir ekonomistin görüşünü özetleyerek aktarayım ‘’ Resesyonu geciktirmek için Biden’ın uyguladığı ekonomik politikaların etkisiyle işsizlik rakamları geriliyor, daha kötüsü bu politikalar borçla finanse ediliyor. 35 Trilyon dolar borcu olan Amerikan ekonomisi için önemli bir risk faktörü daha. ABD tarafında tasarruflar düşüyor, bireysel borçlanma artıyor, büyümeyi destekleyecek yatırımlar nasıl yapılacak? Tekrar para basarsa enflasyonla mücadele süreci boşa gitmiş olacak’’
Dünyada önemli bir borç problemi var ve bir şekilde bu borcun ödenmesi gerekiyor.
Hem ABD hem de tüm küresel ekonomiyi ilgilendiren diğer bir problem; Japon Merkez Bankası. BOJ’un varlık alımını kademeli olarak düşürme kararı alması ve faiz arttırımına gitmesi, yüksek getiri arayışıyla bütün dünyaya yayılan Japon fonlarının geri dönmesine neden olabilir.
BOJ kararından önce de yazmıştım Japon yeni gelişmekte olan ülkelere carry trade yoluyla kaynak sağlıyor. 2007-2011 yıllarıarasında piyasaları takip edenler bilir, Japon ev kadınları kendi ülkelerinde neredeyse sıfır maliyetle borçlanıp yüksek tahvil faizi ödeyen Türk lirası, Güney Afrika Randı, Brezilya Real’i cinsinden tahvillere yatırım yapıyorlardı. O yıllarda Türkiye’ye gelen carry trade parası için kendi aramızda taşıma suyla değirmen dönmez esprisi yapıyorduk ki öyle de oldu. 2011 Yılında Japon Merkez Bankası yenin değer kazanması için ekstra önlemler almıştı. Japon yeninin değer kazanması kimsenin işine gelmediği için dünya Japon yeniyle mücadeleye başladı G7 ülkeleri falan toplanıp çare aradı. Japon yenindeki yükselişle birlikte küresel ekonomileri etkileyecek yeni bir riskimiz oluştu.
Artan jeopolitik risklerle birlikte yükselen ONS Altın 2480 tarihi zirvesini test etti fakat yine geçemedi Akşam saatlerinde 2420 dolarda bulunan trend desteğinde tutunmuş görünüyor
Faiz indirimleri altın fiyatlarına olumlu yansır, küresel ekonomilerde yaşanan resesyon endişeleri, savaş riski gibi birçok faktör altın talebini arttırabilir. Zaman zaman aklıma geldikçe yazıyorum portföylerde bir miktar altın bulundurmakta fayda var çünkü hala güvenli liman. Tarihi zirvesini kırdığı takdirde 2510 daha uzun vadede ise 2650 dolar hedeflenebilir.
Hafta sonu ne jeopolitik ne de yerel olumsuz bir haberle karşılaşmak dileğiyle
İyi hafta sonları,
Yorumlar kapalı.