1979 yılında ismi “İran İslam Cumhuriyeti” olarak değişen İran’ın, Irak ile yaşadığı ve 8 yıl boyunca süren “savaş oyunundan” sonra bugüne kadar ciddi bir savaşı olmamıştır. Lakin uranyum zenginleştirme konusundan dolayı uluslararası alanda yaptırımlar neticesinde ekonomik anlamda son dönemlerde buhran yaşamaktadır.
İran /Çin/Rusya denkleminde karşı blok oluşmuş durumda nitekim Lübnan Gazze de ki saldırıların üstüne İran cumhurbaşkanı öldürülmesi üstüne İsmail Haniye’nin İran da bombalanması İran’ı ciddi endişeye kaptırdı. Kasım Süleymani öldürüldüğünde de aynı savaş söylemleri çıkaran İran’ı mütekabiliyetten öteye gidemediğini gördük.
Tarih de tekerrür ediyor. Yine bir lider, yine bir suikast ile şehit ediliyor. Peşine “İsrail’i yok edeceğiz” açıklamaları geliyor . Bir söz vardır ama kimse üstüne alınmasın “havlayacak köpek ısırmaz!” Teşbih de hata olmaz derler… Bağırarak kızarak bir operasyon gerçekleştirilmez. Rusya Osetya’ya girdiğinde “ben giriyorum” demedi. ABD Irak’a girerken “ben geliyorum” demedi. Kısacası yapılacak müdahale sesli dile getirerek olmaz!
Dikkat edin Arap-İsrail savaşlarında İsrail bir sabah ansızın bir operasyon yapmıştı. Büyük bir yenilgi yaşamıştı Araplar. Bu yüzden yapılacak saldırılar, atılacak adımlar gizli olmalıdır. Geçen sefer İran İsrail’e füze atarken kaç dk. kaç saat sonra nereye düşeceğine kadar bilgi İsrail’e gitti. Böyle bir durumda insan düşünür bunlar siyaseten mi diye ??
İran İsrail’i vurur ama uzun zamanlı olmaz. Sadece meşru doğan hakkını kullanarak savaşı uzatmayarak sadece mütekabiliyete dayanarak manevra yapacağı gün gibi ortada. Zaten İsrail ile İran’ın savaşacak ekonomisi de şuan için müsait değil.
Saygılarımla…
Yorumlar kapalı.