Finans dünyasında sıkça tartışılan bir konu: Düşük F/K oranlı hisseler mi, yoksa yüksek F/K oranlı hisseler mi daha kazançlı? Bu soruya cevap arayan yatırımcılar için her iki seçeneğin de artıları ve eksileri bulunuyor.
Düşük F/K oranına sahip hisseler genellikle beklentilerin düşük olduğu şirketleri temsil eder. Ancak bu, aynı zamanda göz ardı edilen büyük fırsatları da barındırabilir. Düşüş dönemlerinde darbe alan bu şirketler, değerini bilen yatırımcılar için bir “gizli hazine” olabilir.
Diğer taraftan, yüksek F/K oranına sahip hisseler, genellikle geleceği parlak görülen ve yatırımcıların yüksek beklentiler taşıdığı şirketleri ifade eder. Ancak burada da aşırı iyimserlik riski devreye giriyor. Hisse senedi piyasasında her şeyin yolunda gitmesi, bu hisselerin sonsuza dek değerini koruyacağı anlamına gelmiyor.
Vanguard Windsor Fonu’nun efsanevi yöneticisi John Neff’in sözleri bu konuda yol gösterici: “Her eğilim sonsuza kadar sürer gibi görünür, ama işler değişir ve eğilimler sonsuza dek devam etmez.”
Sonuç olarak, yatırımcılar düşük veya yüksek F/K oranlarını değerlendirirken şirketin temel yapısını, piyasa koşullarını ve uzun vadeli hedeflerini göz önünde bulundurmalı. Bu iki farklı bakış açısı, yatırım dünyasında doğru adımları atmak için kritik bir rehber olabilir.
Yorumlar kapalı.