MIT Profesörü ve Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Daron Acemoğlu, Türkiye’nin erken emeklilik ve yaşlanan nüfus sorunlarının ekonomi ve istihdam üzerinde ciddi riskler yarattığını belirtti.
Türkiye Kurumsal Yatırımcılar Derneği’nin zirvesinde konuşan Daron Acemoğlu, erken emeklilik sisteminin Türkiye’nin demografik dinamiklerini olumsuz etkilediğine dikkat çekti. “Türkiye’de çalışan sigortalıların, emekli sigortalılara oranı hızla azalıyor. Bu durum sürdürülebilir değil” diyen Acemoğlu, Türkiye’nin hızla yaşlanan nüfusunun ve erken emeklilik uygulamalarının ekonomik dengeleri sarstığını ifade etti.
YAŞLANAN NÜFUS VE EKONOMİK RİSKLER
Acemoğlu, Türkiye’nin demografik avantajını kaybetmekte olduğunu belirterek şu tespitlerde bulundu:
• Türkiye’nin genç nüfusu, 20. yüzyılda ülkenin ekonomik büyümesine dinamizm kazandırdı. Ancak bugün nüfus hızla yaşlanıyor ve bu durum, Japonya’nın yaşlanma hızına yaklaşmış durumda.
• Yaşlanan nüfusun yanı sıra erken emeklilik uygulamaları, Türkiye’nin üretkenlik kapasitesini daha da düşürüyor. “Daha uzun çalışma sürelerine ve verimlilik artışına ihtiyaç var” diyen Acemoğlu, bu alandaki politikalarda ters yönde ilerlenildiğini vurguladı.
TÜRKİYE’DE VERİMLİLİK SORUNU
Türkiye’nin ekonomik büyüme kalitesini düşük bulan Acemoğlu, “Verimlilik artmadan ücretler artmaz, bu da gelir eşitsizliğini derinleştirir” dedi.
• 1989-2001 yılları arasında verimlilik artışı sıfır olarak gerçekleşti.
• 2000-2006 yıllarında yabancı sermaye ve reformlarla verimlilik artışında geçici bir başarı sağlansa da, 2006’dan sonra büyümenin kalitesizleştiği ve bu süreçte teknolojik dönüşümde yetersiz kalındığı ifade edildi.
EĞİTİM VE TEKNOLOJİYE YETERSİZ YATIRIM
Türkiye’nin eğitim ve teknoloji alanındaki eksikliklerine dikkat çeken Acemoğlu, “Yazılımcı oranımız ve yüksek lisans mezunu sayımız birçok ülkenin gerisinde” dedi. Türkiye’nin hem eğitim sistemini modern çağın ihtiyaçlarına göre güncellemesi hem de teknolojiye daha fazla yatırım yapması gerektiğini vurguladı.
KURUMSAL REFORMLARDA ZAYIFLAMA
2008 sonrası kurumsal reformlardaki gerilemeyi eleştiren Acemoğlu, hukukun üstünlüğü, siyasi istikrar ve yolsuzlukla mücadeledeki zayıflamanın, verimlilik ve büyüme üzerindeki olumsuz etkilerini dile getirdi. “Kurumların güçlendirilmesi ve toplumsal barışın sağlanması, ekonomik kalkınmanın temelidir” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İÇİN ÇALKANTILI ZAMANLAR
Son olarak Acemoğlu, teknolojinin doğru kullanılmaması durumunda Türkiye’nin genç nüfus avantajını kaybedeceğini belirterek şu uyarılarda bulundu:
• Yapay zekâ, iklim değişikliği, eşitsizlik ve küresel gerginlikler gibi küresel belirsizlikler, Türkiye’nin geleceği için ciddi tehditler içeriyor.
• Türkiye’nin önünde demografik dönüşümü yönetmek ve teknolojik altyapısını geliştirmek için yalnızca 10-20 yıllık kısa bir pencere kaldı.
SONUÇ: SÜRDÜRÜLEBİLİR POLİTİKALAR ŞAR
Türkiye’nin potansiyelini gerçekleştirebilmesi için kurumların yeniden yapılandırılması, eğitim sisteminin yenilenmesi ve teknolojik dönüşüme hız verilmesi gerektiğini ifade eden Acemoğlu, “Türkiye’nin geleceği, demokrasinin ve insan kaynağının doğru yönetilmesinde yatıyor” dedi.
Yorumlar kapalı.