ABD’li müzakereciler pazartesi günü Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Ukraynalı mevkidaşlarıyla ve ayrıca Ruslarla ayrı ayrı görüşmelerde bulunacak.
Washington’un amacı, Ukrayna’daki savaşta derhal kısmi bir ateşkes sağlamak ve ardından kapsamlı bir barış anlaşmasına varmaktır.
Peki Riyad görüşmeleri pek çok kişinin umduğu atılımı sağlayabilir mi?
Kimi dinlediğinize bağlı.
Başkan Trump’ın kişisel temsilcisi Steve Witkoff, “Onun (Putin’in) barış istediğini düşünüyorum” dedi ve ekledi: “Pazartesi günü Suudi Arabistan’da gerçek bir ilerleme göreceğinizi düşünüyorum.”
Ancak Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov beklentileri azalttı. Rus devlet televizyonuna verdiği demeçte, “Bu yolun henüz başındayız” dedi.
Kiev, cumartesi gecesi Rus insansız hava araçlarının en ağır saldırılarından birine maruz kaldı; saldırıda beş yaşında bir kız çocuğu da dahil olmak üzere üç kişi hayatını kaybetti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky Pazar akşamı yaptığı konuşmada, “Putin’i saldırıları durdurmak için gerçek bir emir vermeye zorlamalıyız,” dedi. “Bu savaşı başlatan, onu geri almalıdır.”
Öte yandan Kremlin’in ateşkesi imzalamak için acelesi yok gibi görünüyor. Vladimir Putin, Washington tarafından önerilen ve Kiev’in de kabul ettiği 30 günlük ateşkesi kabul etmeden önce çok sayıda “nüans” veya ön koşul ekledi.
ABD-Ukrayna görüşmeleri, Pazar günü Riyad’da, Suudi Arabistan’ın çok sayıda lüks işletmesinden birinde, kapalı kapılar ardında başladı. Görüşmelerde Ukrayna heyeti, ülkenin Savunma Bakanı Rustem Umerov başkanlığında bir araya geldi.
Bunların, enerji tesisleri ve kritik altyapıların en iyi şekilde nasıl korunacağına odaklanan “teknik” görüşmeler olduğunu söyledi.
Umerov, görüşmenin ardından X sitesinde yaptığı paylaşımda, görüşmeleri “üretken” olarak nitelendirerek, Zelenskiy’nin “adil ve kalıcı bir barış” sağlama hedefini gerçeğe dönüştürmek için çalıştıklarını söyledi.
Karadeniz nakliye yolları da görüşülüyor. Rusya’nın, yaptırımların hafifletilmesi karşılığında Ukrayna’nın limanlarından saldırıya uğramadan tahıl ihraç etmesine izin veren anlaşmayı yeniden canlandırmak istediği bildiriliyor.
Her iki taraf, Rusya ve Ukrayna, birbirlerinin altyapılarına karşı son derece yıkıcı saldırılar gerçekleştirdiler; ancak bunlar arasında belirgin bir fark var.
Moskova, Ukrayna halkını elektrik üretimini hedef alarak soğuk ve karanlığa sürüklemeye çalışırken, Kiev, savaş çabaları açısından kritik öneme sahip Rus petrol tesislerini vuran uzun menzilli insansız hava araçları saldırılarında giderek daha başarılı hale geliyor.
Başkan Trump, 1945’ten bu yana Avrupa’nın en kötüsü olan ve her iki tarafta da yüz binlerce ölü, esir, yaralı veya kayıpla sonuçlanan bu savaşın bir an önce sona ermesini istiyor.
Geçtiğimiz ay Oval Ofis’te yaşanan felaketle sonuçlanan anlaşmazlığın yaralarını hâlâ saran Ukrayna liderliği, Washington’ı barışa engel olmadıklarına ikna etmek için elinden geleni yapıyor.
Amerikalılar bu ay Cidde’de yapılan görüşmelerde karada, denizde ve havada 30 günlük kapsamlı bir ateşkes önerdiğinde Ukrayna hemen şartları kabul etti.
O dönem ABD Dışişleri Bakanı olan Marco Rubio, topun artık Rusya’nın sahasında olduğunu söylemişti.
Ancak ABD’nin Moskova’yı bu ateşkesi kabul etmeye ikna edememesine rağmen, Trump yönetimi Rusya’ya hizaya gelmesi için çok az veya hiç baskı yapmıyor, en azından kamuoyunda. Aslında tam tersi.
ABD’de ateşkes çabalarının öncülüğünü yapan Steve Witkoff, bu hafta sonu Trump yanlısı gazeteci Tucker Carlson’a verdiği röportajda, Avrupa’nın tutumuyla tamamen ters düşen bir tavır takındı.
Ukrayna’nın “sahte bir ülke” olduğunu, Rusya’nın kışkırtıldığını ve Putin’in güvenilebilecek, sözünün eri bir adam olduğunu ileri sürdü.
New York’ta eski bir gayrimenkul geliştiricisi ve Donald Trump’ın golf partneri olan Witkoff, Başbakan Sir Keir Starmer’ın Ukrayna’da olası bir barış anlaşmasını güvence altına almak için askeri güç oluşturma çabalarını da “bir duruş ve bir poz” olarak nitelendirerek reddetti.
Kaynak CNN
Yorumlar kapalı.