21st Europe’un Starline ağı, Avrupa ülkelerindeki 39 destinasyonu birbirine bağlamayı planlıyor – hatlar ayrıca İngiltere, Türkiye ve Ukrayna’ya da ulaşıyor.
Son yıllarda açılan onlarca demir yolu hattı, Avrupa ülkeleri sınırları arasında seyahat etmeyi kolaylaştırıyor.
Ancak Kopenhag merkezli bir düşünce kuruluşunun yeni duyurduğu öneri, kıtanın tren bağlantıları için çok daha iddialı bir plan içeriyor.
21. Avrupa’nın planı, metro veya tüp sistemi gibi çalışacak Avrupa çapında bir yüksek hızlı demir yolu ağı öngörüyor.
Starline adını taşıyan bu projenin amacı, kıtanın “parçalanmış, engebeli ve genellikle yavaş” demir yolu altyapısını yeniden icat etmek ve hava yolculuğuna rakip olabilecek ultra hızlı bağlantılar sunmak.
Düşünce kuruluşunda, “Gerçekten entegre bir demiryolu sistemi artık sadece bir kolaylık meselesi değil; 21. yüzyılda Avrupa’nın dayanıklılığı için stratejik bir gerekliliktir” denildi.
“Bir metro sistemi gibi tasarlanan [Starline], Avrupalıların kendi kıtalarını algılama biçimini değiştiriyor – uzak başkentlerden oluşan bir koleksiyon olarak değil, insanların veya malların her türlü bağlantısının kolayca ulaşılabildiği tek bir hızlı hareket eden ağ olarak.”
21st Europe, ağın 2040 yılına kadar çalışır hale gelmesini hedefliyor – ancak vizyonları ne kadar gerçekçi?
Avrupa çapında bir metro sistemi inşa etmek
Avrupa çapında bir demir yolu sisteminin gezginler arasında oldukça popüler olacağı yadsınamaz.
Düşünce kuruluşu, ” Gece trenlerinin altın çağından günümüzün yıllık 400.000’den fazla Interrail kullanıcısına kadar, açık ve erişilebilir seyahat arzusu açıktır” diyor. “Ancak, kamu talebine rağmen, sınır ötesi seyahat parçalı, yavaş ve pahalı olmaya devam ediyor.”
Avrupa Birliği’nin kıta genelindeki altyapıyı birleştirmeyi amaçlayan girişimi olan Trans-Avrupa Taşımacılık Ağı (TEN-T) üzerinde çalışmalar sürüyor.
Ancak 21st Europe, sadece yolcu deneyiminde değil, “karmaşık biletleme , tutarsız hizmet ve eski istasyonların demir yolunu parçalanmış hissettirdiği”, aynı zamanda “demir yolunu Avrupa’nın tanımlayıcı bir özelliği haline getirme fırsatının kaçırıldığı” konusunda da “hırs ve tasarımdan” yoksun olduğunu söylüyor.
Grup, sınır ötesi bir ağın anahtarı olarak birleşik bir tasarım görüyor.
Mevcut sistem hakkında “İstasyonlar birbirinden kopuk hissettiriyor, trenlerin tasarımları çok farklı ve yolculuğun kendisi nadiren deneyimin bir parçası olarak değerlendiriliyor” deniyor.
“Japon hızlı trenlerinden İskandinav havaalanlarına kadar diğer ulaşım biçimleri, mobilitenin hem işlevsel hem de ikonik olabileceğini gösterdi.”
Starline trenleri Helsinki’yi Berlin’e 5 saatte bağlayabilir
21st Europe’un 22 bin kilometrelik Starline ağı, Avrupa ülkelerindeki 39 destinasyonu birbirine bağlamayı hedefliyor. Hatlar ayrıca İngiltere, Türkiye ve Ukrayna’ya da ulaşıyor.
Yeni sistemin , saatte 300-400 km hızla çalışan trenlerle, karayolu ve mevcut demir yolu ulaşımına göre yaklaşık yüzde 30 daha hızlı olması bekleniyor .
Bu, yolcuların Helsinki’den Berlin’e şu anda gereken tam günlük yolculuk yerine sadece beş saatten biraz fazla bir sürede ulaşabileceği anlamına geliyor.
Düşünce kuruluşu, “Tarihsel olarak bir gecelik yolculuk olan Kiev’den Berlin’e, öngörülebilir ve kesintisiz bir bağlantı haline geliyor,” diyor. “Bugün yavaş ve dolambaçlı bir rota olan Milano’dan Münih’e, büyük ekonomik merkezler arasında yüksek frekanslı bir bağlantıya dönüşüyor.”
Starline trenleri kolayca tanınabilir koyu mavi bir renge sahip olacak. Vagonlar sınıflara göre değil, çalışma ve aile dostu bölümler için sessiz alanlar gibi farklı ihtiyaçlara yönelik alanlara göre bölünecek.
Trenler , büyük şehirlerin hemen dışında inşa edilen ve mevcut kentsel ulaşım sistemlerine bağlantıları olan yeni istasyonlara varacak .
21. Avrupa, bu istasyonların restoranlar , alışveriş mekanları ve iyi tasarlanmış bekleme alanlarının yanı sıra konser salonları, müzeler, spor alanları ve etkinlik alanlarına sahip kültürel merkezler olarak öngörüyor .
‘Avrupa’nın 2050 net sıfır hedeflerine ulaşması için en iyi şansı’
21st Europe da Starline’ı bir çevre projesi olarak görüyor.
Taşımacılık, Avrupa’nın en büyük iklim zorluklarından biridir. Avrupa Çevre Ajansı’na göre, 2022’de sektör AB’nin toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık %29’una katkıda bulunmuştur.
Yüksek hızlı trenlerin yolculuk başına yüzde 90’a kadar daha az CO2 emisyonuna neden olmasına rağmen, kısa mesafeli uçuşlar milyonlarca kişi için hala varsayılan ulaşım şekli olmaya devam ediyor .
Düşünce kuruluşuna göre Fransa ve Avusturya gibi ülkeler, demir yolu alternatiflerinin olduğu yerlerde kısa mesafeli uçuşları kısıtlamaya başladı ancak gerçek etkinin “kıtasal bir yaklaşım gerektirdiğini” söylüyor.
“Yüksek hızlı trene cesur bir geçiş, hareketliliğin hem hızlı hem de yeşil kalmasını sağlarken Avrupa’nın 2050 net sıfır hedeflerine ulaşması için en iyi şans olabilir.”
Kamu tarafından finanse edilen bir franchise modeli
Peki Starline nasıl gerçeğe dönüşecek? 21st Europe, “ulusal demir yolu operatörlerinin bir franchise modeli altında rotalar işletmesine izin verirken, trenler, yolcu deneyimi ve teknoloji için merkezi koordinasyon” öneriyor.
Düşünce kuruluşuna göre, sistem kamu tarafından finanse edilecek ve onaylı ulusal demir yolu şirketleri tarafından işletilecek. Sistemin koordinasyonunu, birlikte çalışabilirliğini ve uzun vadeli genişlemesini sağlamaktan sorumlu AB çerçevesindeki bir kurum olan yeni Avrupa Demir Yolu Otoritesi (ERA) tarafından denetlenecek.
21st Europe, Starline’ın Avrupa sistemi olarak işlev görebilmesi için uyumlu çalışma sözleşmeleri, teknik standartlar ve güvenlik düzenlemelerine ihtiyaç duyacağını söylüyor.
“Bu, tren operatörlerinin, bakım ekiplerinin ve istasyon personelinin ortak bir Avrupa çerçevesi altında eğitilmesi ve böylece nerede çalıştıklarına bakılmaksızın operasyonel tutarlılığın sağlanması anlamına geliyor.”
Oldukça iddialı bir öneri olmasına rağmen düşünce kuruluşu bunun 2040 yılına kadar gerçeğe dönüşebileceğine inanıyor.
“Şimdi, vizyonu eyleme dönüştürmek için politika yapıcıları, tasarımcıları ve endüstri liderlerini bir araya getirerek gerçek değişimi teşvik etmek üzere ağ oluşturmaya başlıyoruz” deniyor.
Yorumlar kapalı.