Ürdün hükümeti, 23 Nisan 2025 tarihinde Müslüman Kardeşler’i yasa dışı ilan ederek örgütün tüm faaliyetlerini yasakladı ve mal varlıklarına el koyma sürecini başlattı. Bu karar, ülkenin en büyük muhalefet partisi olan İslami Hareket Cephesi’nin (IAF) geleceğini belirsiz hale getirdi.
Güvenlik Tehditleri ve Tutuklamalar
İçişleri Bakanı Mazin El-Ferraya, Müslüman Kardeşler üyelerinin ülke güvenliğini tehdit eden faaliyetlerde bulunduğunu belirtti. Geçtiğimiz hafta, 16 kişinin roket ve drone saldırıları planladığı iddiasıyla tutuklandığı açıklandı. Bu kişilerden bazılarının Lübnan’da eğitim aldığı ve patlayıcı madde imal etmeye çalıştığı öne sürüldü. Hükümet, bu kişilerin yasa dışı gruplarla bağlantılı olduğunu ifade etti.
IAF’in Tepkisi ve Geleceği
IAF Genel Sekreteri Wael Al-Saqqa, partinin Müslüman Kardeşler ile herhangi bir kurumsal bağının olmadığını ve yasal çerçevede faaliyet gösterdiklerini vurguladı. Ancak, yetkililer IAF’in de yasak kapsamına alınabileceğini belirtti. Parti, 2024 parlamento seçimlerinde en çok sandalye kazanan grup olmuştu.
Bölgesel ve İç Politik Etkiler
Ürdün’ün bu kararı, Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin Müslüman Kardeşler’e yönelik benzer tutumlarıyla paralellik gösteriyor. Ancak, Ürdün’de nüfusun yaklaşık yarısının Filistin kökenli olması ve Gazze’deki çatışmaların halk arasında tepkilere yol açması, iç politikada gerginliğe neden olabilir.
Sonuç ve Beklentiler
Ürdün hükümetinin Müslüman Kardeşler’e yönelik bu sert tutumu, ülkenin siyasi dengelerini ve muhalefetin geleceğini derinden etkileyebilir. IAF’in kapatılması, ülkedeki siyasi temsilin daralmasına ve toplumsal huzursuzlukların artmasına yol açabilir. Önümüzdeki dönemde, Ürdün’ün iç ve dış politikasında bu kararın yansımaları yakından izlenecektir.
Yorumlar kapalı.